ERDAL KOCAMAN´IN GÖZÜYLE YENİPAZAR

ERDAL KOCAMAN´IN GÖZÜYLE YENİPAZAR

Erdal Kocaman´ın kalemi ve objektifiyle Yenipazar´a bakışı

 Erdal Kocaman, arkadaşları Zirve Tekirdağ, Uğur Şimşekkaya, Nabi Cücük, Seda Sislituna Gürsoy, Rifat Aykut Gürsoy ile Yenipazar´ı ilk ziyaretlerinde edindiği izlenimlerini geçtiğimiz aylarda paylaştığını öğrendik. Bize de paylaşmak zorunlu oldu. Erdal Kocaman yazısında şunları söylüyor:

"Osmanlının kurulduğu toprakları görelim diledik, yola çıktık:))

Osmanoğullarından koskoca Osmanlının kurulduğu vatanımızın güzide yerlerinden Bilecikteydik..Her yanı tarih,doğa ve insanlık kokan bu güzel vatan parçası bizlere çok güzel bir zaman dilimi hediye etti..
Yenipazar Belediye Başkanı İlhan Özden davetlisi olarak gittiğimiz Yenipazarda güleryüzle karşılanıp yöreye ait herşeyin en doğal haliyle hazırlanmış kahvaltıdan sonra dolaşmaya başladık..
Suuçtu şelalesiyle başlayan gezimiz-Harmankaya kanyonu -Gölet-ve çevredeki pek çok doğa güzelliklerini dolaştık.Tabi akşam oldu ve Yenipazardan ayrılmak zamanı geldi.
Başta Yenipazar belediye başkanı İlhan Özden. sonrasında birbirinden sıcak gülen yöreye gönül vermiş Turizm elçiliğini üstlenmiş Hicran Kılıçarslan ve Gülşen Uysal a ve tanıştığım tüm yöre halkına çok teşekkür ediyorum..


Yol bittimi tabiki hayır..akşam vakti Bileciğe ulaştık..Şeyh Edebali türbesi ile başlatmayı düşündüğümüz Bilecik turumuz yolumuz üzerindeki Saat kulasi ve tarihi belediye binası ile başladı..gecenin o vaktinde bize kapıları açıp o mekanları gezdiren görevlinin Anadoluya has sıcacık dostluğu görülmeye değerdi..
Şeyh Edabali Türbesi ziyaretimizden sonra kısa bir Bilecik turundan sonra İznike ulaştık..kısa gece turu ve yemek faslından sonra uyku..
Sabah İznik gölü kıyısında turla başlayan gezimiz İznikin birbirinden güzel tarihi dokusu içinde devam etti..Çinileri aklımızda en güzel yerlerine nakşedildi.
Sonrasında 1402 yılında Samsara vadisine kurulmuş olan Köye doğru yola devam ettik..Köy görülmeye değer ..hala eski düzen içinde yaşanan kerpiç evler bizi karşıladı..köy gezisi ve köy kahvesinde odun ateşinde bakır demliklerde pişen çaydan sonra Samsara vadisine yolculuk başladı..doğanın yeni canlandığı orman içindeki yürüyüşümüzü mayıs haziranda düşledim..herhalde hiç ayrılmak istemezdik..
Aşağıda şelalelerin doğanın güzelliğini yaşadık..
Ama her gidişin dönüşü olacağı aklımıza gelince dönüş yolu için yola çıktık..Kalbimiz gönlümüz oralarda kalarak köyden çıkmadan ikram edilen sıcacık köy ekmeğini bölüşerek geri döndük..

Mutlaka görmeniz gerekli buralarını..O dost insanlarla bir çay içip sohbet etmelisiniz..yürümelisiniz o güzellikleri yaşayarak..sizlerde hoşlanacaksınız eminim..
Bu geziye emeği geçen herkese ve gezi boyunca benim kahrımı çeken.Uğurum Şimşekkayama, Nabim Cücüğüme .Seda Sislituna Gürsoyuma, Rifat Aykut Gürsoyuma çok teşekkür ediyorum:)))"