Saatlerce yollara taşan tarla sulaması sonucu göletimiz kurumaya yüz tutmuştu. Bu yıl ise kurak geçen bir kışın ardından dolmayan bir göletle karşı karşıya kaldık. Neyse ki ilkbaharda yağan yağmurlar göleti kurumaktan kurtardığı gibi, üreticinin suya olan ihtiyacını da giderdi bir süreliğine. Ama güneşin kavuran ateşi çok kısa zamanda göletin suyuna hasret bıraktı tarlaları. GDO`lu mısırlar bir an önce 2-3 metreye ulaşmalıydı sulanarak. Yoncalara su salınmalıydı başında beklemeden. Kahvelerde tavla, okey, 66 oynanmalıydı tabancaların fıskiyeleri yeri göğü sularken. Tarla suya doymuş yollara, derelere verimli toprak ile birlikte akıp gitmiş; tarlanın verimi yok olup çölleşecekmiş kimin umurunda? Çoğu gelmiş köyden kiralamış İstanbul`da, Ankara`da kısaca Yenipazar dışında yaşamını sürdüren Yenipazarlılar`ın tarlalarını. Umurunda mı tarlanın geleceği? Bir iki yıl eker kaldırır, verim düşünce hadi eyvallah... Tarla sahibi düşünsün verimsiz toprağa sahip tarlayı ne yapacağını.
Duyduk ki Belediye Başkanlığı bu denetimsiz hovardaca harcanan göletin suyunu boşa akıtanlara ceza yapmağa başlamış. Aradık Belediye Başkanı İlhan Özden`i, açtı ağzını yumdu gözünü: `` Tabi ki ceza yapacağız! Bu memleket hepimizin. Kaç yıldır denetimsiz olarak serbestçe sulama yüzünden tarlaların verimli toprağı da derelere aktı. Geçtiğimiz yıl göletimiz neredeyse tamamen kuruyacaktı. Eğer yağışsız bir kış daha geçirirsek göletteki sudan eser kalmayacak ve milyonlarca balık telef olacak. Elbette burası tarımsal sulama amacıyla hizmete sunuldu. Ancak böyle aşırı ve gereksiz sulama yapılırsa gelecek yıllarda sulayacak bereketli toprak yerine çölleşmiş bir araziyle karşı karşıya kalacağız. Şimdiden önlemini almak zorundayız. Tarlalarını sulayan herkes yeterince ve bilinçli olarak suyu kullanacak. Yaşanacak başka Yenipazar yok; hep birlikte sahip çıkacağız!`` dedi.