VELİLERE UYARI: KARNE İNTİHARA NEDEN OLABİLİR!

"O karne hem çocuğun hem de ailelerin!" diyen uzmanlar uyarıyor:  Karne intihara neden olabilir!

İstanbul Gelişim Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Koordinatörü Burcu Ay anne ve babaların karne notlarına karşı nasıl davranmaları gerektiğini yazdı.  "Her eğitim öğretim yılının sonunda olduğu gibi bu yılda da karne dönemine gelmiş bulunuyoruz. Öğrenciler ve veliler için çok önemli olan karneleri veliler nasıl değerlendirmelidir? Ve özellikle çocukların bu süreçten sağlıklı ve daha da önemlisi çalışma hevesi ile çıkması nasıl sağlanabilir? Ailelerin unutmaması gereken gerçek ise bu karnenin sadece çocuğa ait değil aynı zamanda ebeveynlerine de ait olduğudur. Karnenin çocuğunuzun zekasını ölçmediğini unutmayın..  Çocuklara verilen karneler ve notlar çocuklarınızın bir sene içerisindeki performans notlarıdır. Yani okula düzenli gidip gelme, dersleri takip etme, verilen görevleri yerine getirme ve tabi ki ailenin sürece olan katkısı performans üzerinde etkilidir. Bu yüzden verilen notlar çocuğunuzun zeka potansiyeline dair ip uçları içerse de sadece notlarına bakarak onun zeki olup olmadığına karar verilemez. Çünkü karneler zekayı ölçmezler. Düşük notlar karşısında anne ve babalar nasıl davranmalı?  Artık karneler eve son gün sürpriz bir şekilde gelmiyor. Okulların internet sitelerinden veliler istedikleri her an öğrencilerinin durumlarını öğrenebiliyorlar. Böylece öğrencinin okul durumu ve gidişatı hakkında anne babalar her zaman haberdarlar. Öğrencinin düşük notları karşısında veliler öğrencinin akademik ve öz benlik algısına zarar verecek davranışlardan kaçınmalıdırlar. Öğrencinin durumunun nedenleri üzerinde öğrenci ve anne babanın sağlıklı bir konuşma yapması çok önemlidir. Bu noktada velilerin yapmaları gereken en önemli nokta çocuğuna, onu ne olursa olsun sevdiğini hissettirebilmektir. Yani çocuk ve anne baba arasında koşulsuz bir sevgi bağının olduğu çocuğa hissettirilmelidir. İntihara neden olabilir! Çocuğun kendini ifade etmesine izin verilmelidir. Öfke ve şiddet gibi davranışlardan anne babaların kesinlikle kaçınmaları gerekir.  Karnedeki notların düşüklüğünün kaynağı araştırılmalıdır. Ama bu noktada çocuğa tek başına yüklenmek doğru değildir. Çocukla konuşurken yargılayıcı bir dil kullanılmamalıdır. Baskı ortamı oluşturmak yerine çocuğa destek olacağınızı ve sorunu birlikte çözüme kavuşturabileceğinizi hissettirin. Aşırı baskı durumunda çocukların intihara bile meyledebileceği unutulmamalıdır. Nitekim birçok karne dönemi sonrasında baskı gören çocuğun intihar ettiği haberlerine üzülerek şahit olmaktayız. Anne baba çocuğunu nasıl kazanabilir?  Anne ve babaların kendilerini karşılarında bir yetişkin varmış gibi ifade etmeleri gerekir. Özellikle yaşanan olumsuz durumların kendilerine ne hissettirdiği üzerinde durmak gerekir ama çocuğa karşı suçlayıcı olmamak bu noktada çok önemlidir. Unutulmamalıdır ki çocuğun getirdiği karne sadece kendisine ait notları değil hem sizin hem de çocuğunuzun akademik gelişimine olan katkılarınızın notları. Bu yüzden çocukla ilgili değerlendirmelerde sadece çocuğa yönelik değil hem çocuk hem ebeveynler olarak kendiniz hem de okul ortamı ve çevrenin etkisini de işe koşan bir değerlendirme yapmaya özen gösterdiğiniz zaman; çocuğunuz sizin onu anladığınızı hissedecek hem de kendisine destek olduğunuzu düşünecektir.  Böylece kendisini suçlamak ve sizinle çatışmaya girerek durumdan kaçmaya çalışmak yerine, durumu somutlaştırarak çözmek adına sizinle iş birliği yapmayı kabul edecektir. Çocuk yaşadığı olumsuz durum ve duygu karşısında anlaşıldığı, yalnız bırakılmadığını, aşağılanmadığını, kendisine yardımcı olabilecek kişilerin olduğunu fark ettiği zaman, çocuğun problem çözme ve duygusal yükü kaldırma açısından güçlenmesini sağlarsanız; çocuk kendisinden beklenilen görevleri yerine getirmek için daha fazla çaba sarf etme eğiliminde olacaktır. Çocukların içinde bulundukları yaş aralığı ne olursa olsun, çocukların destek görmeye, olumlu özelliklerinin pekiştirilmeye, değerli olduklarını hissetmeye, anne ve babasının onu her koşulda sevdiğine inanmaya, ilgi görmeye, ihtiyaçlarının doğru zamanlarda ve gerektiği kadar karşılanmış olmasına, ihtiyacı vardır. İstanbul Gelişim Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Koordinatörü Burcu AY"