Çocuklukları ve ilkokul yılları birlikte geçen ancak daha sonra yolları ayrılan Osman Can ile Engin Aral, 50 yıl sonra Gazetemiz aracılığı ile buluştu.
Bundan 50 yıl önce aynı mahallede hatta aynı Bilecik merkezdeki Edebali İlkokulu´nun sıralarında birlikte oturdukları, birlikte yaramazlık yaptıkları iki çocuk Engin Aral ve Osman Can, ortaokulda Engin´n ailesinin Bursa´ya taşınmalarıyla ayrılmalarına neden olur. Osman Can Yetiştirme Yurdundan sonra zorunlu olarak Almanya´ya göç etmesiyle de bir daha görüşemezler.
Engin Aral, zaman zaman Osman Can´ı düşünüp nerelerde olduğunu, ne işler yaptığını düşünüp araştırıp soruştursa da bir sonuç elde edemez. İçindeki Osman Can merakı her geçen yıl artmaya devam eder.
Herşey Osman Can´ın Almanya´da bir Alman partisinin üyesi olarak yerel yönetime yeniden aday olduğu yolunda gazetemizde bir haberinin yayımlanmasıyla başladı. Haber gazetemizde yayımlanıp internete düşünce, Osman Can hakkında araştırmalar yapan Engin Aral´ın ekranına Osman Can´ın güleç yüzü geliverir... Sarıldığı gibi klavyeye haberin altına şu yorumu bırakır: "Osman arkadaşım ben Bilecik´ten Engin Aral. aynı mahallede ve Edebali ilkokulundan sınıf arkadaşınım. Bilecik´teyim. görüşmeyi çok isterim. Saygılarımla..."
Yorum gazetede yayımlandıktan aylar sonra Osman Can Türkiye´ye gelir gelmez, gazetemiz editörüyle birlikte Engin Aral´ın not bıraktığı telefon aranır. Randevulaşılır. Önce Engin Aral´ın tanıdığı, 50 yıllık hasretin buluşması, sarmaş dolaş kucaklaşmalar ve sorular, sorular... İlk iş sıralarında birlikte oturdukları Edebali İlkokulunu ziyaret edip zamanın efsanevi Müdiresi aynı zamanda Tansu Çiller´in de Bilecik´teki öğretmeni Semiha Hamamcıoğlu anıldı.
Pelitözü Göleti´nde içilen çaylar hasreti dindiremedi, zaman doldu ayrılık vakti... Yeniden buluşma dilekleriyle kucaklaşma...
