Belkese köyü Yenipazar
AH KOCA YAŞLİ EV
Ah koca yaşlı ev
Kim derdi
Yıllar sonra
Seni böyle göreceğimi
Sen bile çekememişsin
Bu dünyanın yükünü
Senide yemiş bitirmiş
Yalan dünya
Yalnız
Sende beni çeken bişey var
Ne zaman yanından geçsem
İllaki gözüm sana takılır
Sakın unuttu sanma beni
Seninle geçen o yıllar
Meğer
Benim en güzel yıllarımmış
Hiç
Yabancı değiliz seninle
O yıllar
İnsanların çok paranın az olduğu
Zamanlardı
Belki de;
Sen beni hep
Ya öküz arabasına binerken
Ya eşek üstünde gezerken
Yada
Koyunların peşinde koşarken gördün
Aradan onca yıllar geçti
Bugün
İkimizde oralarda değiliz artık
Ah kocamış yaşlı ev
Bakma ayrı düştüğümüze
Bu ayrlık
bizim elimizde değildi ki
Hayatın kanunları var
Ben sende doğdum
Senin gölgende
Emekledim
Yürüdüm koştum
En önemlisi
Sen benim çocukluğumu
kucakladın
O zaman sen böylemiydin
Açık pencerelerin
Kilit takılmayan kapın
Gelen giden akrabam komşum
Okul bitince saat üçte
Beni çağırmaya gelen
Senin
Kapında bekleyen
ilkokul sınıf arkadaşlarım
Eskilerin bir lafı vardır ya
Adeta
Kapın işlik çözüyordu
Seni böyle görünce
Önce çocukluğumun renkli günlerini
Sonra da
Ikimizinde ne kadar yaşlandığını
Anlıyorum
Karşına geçip
Geriye doğru bir baktığımda
Bu kapıdan
Kimlerin gelip geçtiğini
Bu kapının eşiğinde
Kimlerin ayak izleri ve
Kulpunda
Kimlerin parmak izleri olduğunu
Bir film şeridi gibi hatırlıyorum
Koca yaşlı ev
Bu
Yalnızlık sana hiç yakışmamış
Görunen o ki
Artık
Senin icin
Biten bir ömür sanki
Bunca yıl sonra
Ne öğrendim bilirmisin
Bu dünyanın hiç kimseye yar olmadığını
Bir kere değil
Bin kere daha anlıyorsun
Mehmet Saraç