FİKRET YILDIRIM


ALIP GÖTÜRDÜ

.


Hepimiz oradaydık.

Anneciği, kardeşleri, çocukları, uzak yakın akrabaları...

İncecikten yağmur çiseliyordu akşamın çöküşüne.

Kardeşleri, çocukları, uzak yakın akrabaları, anneciği...

Kimse kimseyle göz göze gelmemeye çalışıyordu.

Çocukları, uzak yakın akrabaları, anneciği, kardeşleri...

Birisi ağlamaya başlayıverse herkes birden boşalıverecekti.

Uzak yakın akrabaları, anneciği, kardeşleri, çocukları...

Hepimiz oradaydık.

Bir tek o yoktu.

Bir tek onun yokluğu oradaydı.

Sonra birden hepimiz yok olduk.

Şimdi artık o hepimizdeydi.

Hepimiz o idik.

Elli yıllık ömrünün sonunda birdenbire kendini alıp gitmişti.

Geride bıraktıklarına yalnızca yokluğu kaldı. Biraz güzel yüreğininin dışa yansıyan gülüşü, biraz gamzesi, biraz sürekli bastırdığı öfkesi...

Bir de çocukları ve karısı.

Alıp götürmüştü kendini bir gece yarısı.

Çıralı'daki bir ağacın altında şimdi cansız bedeni.

Fikret Yıldırım

Görsel | www.rengarenkdergisi