Ergün Özmen


ANITTAŞ (SIKI-YORUM)

Yenipazar´ın Cumhuriyet Alanı´nda bulunan Anıttaş, yaşayan Türkçe´mizin kanıtıdır.


/resimler/2016-5/29/1010194029591.jpg

1933 yılında Muhtar Mehmet (Özen), Öküz arabalarıyla Yenipazar´ın Cuma yanları mevkiisinden getirttiği taş sütun üzerine, o zamanın köy öğretmeni Fikri Bey tarafından yazının tasarımı yapılmış ve Yukarınardınlı Halit Usta ve Yugoslavya´dan yeni göç eden Ramazan (Yıldırım) Usta tarafından oyularak yazılmıştır.
Yenipazar´ın tarihsel niteliği olarak çok önem taşıyor Anıttaş. Yazı metni aynen şöyledir: "YENİ.P. MERKEZ NAHİYE HALKI ONUNCU CUMHURİYET BAYRAMINI BU MEYDANDA KUTLULADI. 29.10.1933" Görüldüğü gibi Cumhuriyet Bayramını bu meydanda "kutladı" demiyor, "KUTLULADI" diyor.

Anıttaş´taki metin İlk okudunduğunda yanlış yazılmış diyerek geçiştirilmektedir. Oysa güzel Türkçe´mizin aynı zamanda halen yaşadığını kanıtlamaktadır. "Kutlulamak" sözcüğü söylenirken dilimize sert geldiği için kutlamak olarak yumuşatılmıştır.

Bu kanıya yapmış olduğum araştırmalar sonucu vardım. Cumhuriyet Gazetesi´nde çok uzun yıllar önce "50 Yıl Önce Cumhuriyet" köşesinde rastlamıştım "kutlulandı" sözcüğüne. Yıllar sonra internete Cumhuriyet Gazetesi´nin tüm arşivi düşünde araştırdım. En son 30 Ekim 1942 tarihli gazetede Cumhuriyet Bayramı "kutlulandı" sözcüğü kullanıldığı halde, 30 Ekim 1943 tarihinden başlayarak Cumhuriyet Bayramları Kutlanmaya başlanmış.

 /resimler/2016-5/29/1011139968053.jpg

Cumhuriyet´in 10. Yılını

/resimler/2016-5/29/1013301845874.jpg

30 Ekim 1939 Tarihinde yine Cumhuriyet Bayramı kutlulanıyor.

/resimler/2016-5/29/1015173722812.jpg 

30 Ekim 1942´de son kez Kutlulanıyor.

/resimler/2016-5/29/1017183256441.jpg

30 Ekim 1943 Tarihinde ilk kez Cumhuriyet Bayramı Kutlanıyor.

/resimler/2016-5/29/1019112008679.jpg 

30 Ekim 1955

/resimler/2016-5/29/1021034823370.jpg

30 Ekim 1967 ... ve dilimize yerleşiyor Kutlamak sözcüğü.

 

ZEKİ GÜVEN
29.05.2016 13:44:14
Zeki Güven Ergün bey,araştırmaların tam isabet ...Kutlarım...Yusuf Kıbrıs dayım o taşı Şaban -Ramazan kardeşlerin dört tekerlekli çatal araba dediğimiz öküz arabası ile Cumayanı´ndan alıp aşağı mahalleden doğru çarşıya götürürken gördüğünü hatta taşın ağırlığından arabanın ortasının kırılacak gibi sallandığını bana anlatmıştı...Taşın öyküsü bir mermere yazılıp yanına konulsa nasıl olur?