ARKADAŞIM ERGÜN ÖZMEN

Ergün Özmen ben ona Temel Reis gibi güçlü olduğundan dolayi Temel derim. Hayat ona başlangıçta eşit davranmadı ama o mücadeleci ruhu ile cok kişinin başaramadigi hayat seviyesini o haliyle bıkmadan yılmadan çalişarak elde etti. Siyasi görüşünden dolayı belki burun kıvıranlar olabilir ama o hayatı ve herkesi sevdi. Allah ona sağlıklı uzunca bir ömür nasip etsin. Hoşça kal Temel´im.

Çocukluğumda tanıştım güzel insanla nerede mi? Eski caminin yeşil çimenli çam ağaçlarının ortasındaki şadırvanında... Elindeki Teksasları, Tommiksleri esirgemez, "buyur arkadaş oku" derdi. Allah sağlık dolu uzun ömürler versin.

Zeki, çok çok güzel anlatmışsın Ergün arkadaşımızı. Gerçekten hoş görülü, sabırlı, her zaman garibanın yanında olan bir arkadaşımız. Yazdığın için sana da çok teşekkür eder,Ergün´e de sağlıklı günler geçirmesini dilerim.

Daha eskiyi sadece anlatılan kadar biliyoruz ama benim yaşıtlarımın da herkesin Ergün abisidir. Hayatının bir yerine muhakkak dokunmuştur hepimizin.

Bence;Ergün ÖZMEN=DOST İNSAN

Ben de Ergün arkadasimizin bu günlere gelmesinde kendi azmi ve başarısidir. Kendisini takdir ediyor. Sağlıklı bir hayat diliyorum.

Süper. sağlıklı güzel günler Ergün abi. Zeki abi çok sağol iyi insanları unutmamak lazım

Abi olmak; birinden yaşça büyük olan erkek kardeşe, erkek arkadaşa yada akrabaya mahsustur.. Yaş farkı büyüdükçe, amca olunur, büyük baba olunur, dede olunur. Ama "Ergün abi" değişmez. O kendinden küçüğün de, büyüğün de Ergün abisidir :) Amca, dayı hatta dede olacak durumdadır ama öyle akraba ilişkilerinden de bağımsız Ergün abidir. Zira, yukarıdaki abi tanımında geçen kilit kelime; "kardeş" kelimesi mıh gibi yüreğindedir onun. Kardeşle de ilişkiler öyle değil midir? Senin hiç bi menfaatin olmaz ama onun için en iyisini dilersin. Dünyaya da herkese kendi kardeşin gibi, kendi insanın gibi sosyalist bi pencereden, diğergam bi pencereden bakınca, Ergün abi olunuyor. Hele de bi de şirin bi kasabanın karakteriyseniz; çok daha keyifli oluyor. Seninle ilgili bikaç anımı anlatacağım Ergün abi.. Çocukluğumda Kaplanların Nuriye teyzemin orda küçücük bi arzuhal bürosunda tanıdım seni. Tabi arzuhalcilik nedir bilmeyiz. Ergun abi de yalnız olmaz. Sürekli sohbet,muhabbet.. okuldan gelirken uğrar, ilk defa Org deneyimlerimi yapardım. Ona özenip, ilkokul 5 te Anadolu lisesi sınavlarını kazandığımda , ben de bi Org aldırmıştım.. Hala durur :) Bi karne günü, okuldan dönüyorum. Yenipazar´da genelde çok başarılı bilinen ben ve karnemde, o dönemin öğretmeninden mutevellit (!) "kurallara uyma" iyi. Ben haketmediğim düşüncesiyle ağlayarak geliyorum. Kapıda Ergün abi. daha eve girmeden, onun bürodayım. Soruyor: "Yahu bu kadar kötü mü karne, ne bu aglamak?" Bi de karneyi alıyo. Notların hepsi 5, hepsi pekiyi. Ben bitane iyi için Ağlıyorum; kurallara uymak.. Ergün abinin ağzından ancak büyüyünce anlayabileceğim o sözler dökülüyor: "Amaan.. bee kurala uyarsan koyun gibi olursun. Bazen de kurallara uymamak iyidir; bazen de karşı çıkmak gerekir" Hatta eve gidince de karnemi gören herkese ben de bu sözleri söylemiştim :) Sonra büyüdük.. Üniversite sınav sonuçları açıklanacak. Internet bitek Ergün abide. O dönemin vericisi her kimse farketmez, Yenipazar için internet Ergün abi demek :)) Bana üniversite müjdemi veren adam Ergün abi. Yolda karşılaştık sonra, univ. müjdesi için bişeyler isteyecek, takılacak bana biraz . Hayatın ona çıkardığı -hoş onun pek takmadığı- bütün engellere rağmen, o araba kullanıyor ve benim yanımda yavaşladı. Ben bisikletin hızını kesip yavaslayamadim, ateşağalarin Imahan teyzemin orda ormanın içine daldım :) "Tamam dedi tamam. Bişey istemeyecem. Atma kendini sağa sola :)))" Derken daha çok büyüdük. Ağrı´da öğretmenlik yaparken tanıştığım , sonrasında Erzurum kış olimpiyatları nda Tercümanlık yapmama vesile olan belediye başkanı Halis Özsoy, -ki o da kendi ilçesini yerel tanıtımlardan başlayarak bir turistik cennet yapmıştır- Halis başkana Ergün abiyi anlattim. Bizim ilçenin yerel gazetesi, web sitesini gördü adam. Gıyabında sordu; "kendi başkan olur mu? "Bilmem dedim. Olmak istese olurdu. "Şimdi bu adam bunları herhangi bir siyasi amacı olmadan mi yapıyo, belediye çalışanı değil mi?" Yooo dedim. Belediye çalışanı değil."Benim ilçemde böyle bi adam olacak ben ciddi de bi maaş verip, elimdeki böyle bir cevheri değerlendirirdim " dedi. Hatta tanışmayı çok istedi, belki de transferi :) "Ergün abi bizim Ergün abimiz başkan, buralarda olmaz dedim" Ve en son olarak, bir ulusal kanalda katıldığım yarışma programında, nerelisiniz sorusuna, Bilecik, Yenipazar dedikten sonra, ilk sırada Ergün abiyi zikretmiştim. O dönemde rahatsızdı da biraz.. Velhasıl, hayatımın her döneminde olmuş, olsun, olacak inşallah. O tanıdığım en engelsiz insan .. Senin benim engel diye saydığımız bahaneleri, çayına şeker diye katmış; bütün gönüllere girmeyi başarmış insan.. Daha bunun üzerine diyecek bişey var mi? (Bu arada Ergün abi, özgün yerel farketmez türküyu çok seven biri olarak, çocukluğumdq büroda çaldiklarin dışında, son döneme ait bir türkü anım olmadığını farkettimm. Ilk fırsatta, bu baharda veya yazda, bi türkulu sohbet ortamında görüşmeyi dilerim)

Ben pek tek tek insanlar üzerinde konusmak istemen, genellikle onlarla yasarken tanimak ve onlarla beraberlikte taniyarak, yasamayi severim.Gazetede bu yaziyi okudugumda, hem okumak hemde okudugumdan zevk aldigimi ve insanlarin, isterler ve dogru dürüst insanca yasamaya calistiklarinda, bu kisa da olsa yasamlarinda gercekten gönülleri fethedebildigini ve yazar arkadasin o tatli ve yapici dilini, hemde hic abartmadan, cok sevdim. Ergün tam da anlatildigi gibi, soru soran ve kaliplarin icinde yasamayi kabul etmeyen, ve tüm zorluklara ragmen yasamdan zevk alan bir insan, bir tatli arkadas, güzel ve güvenilir bir dost. Ergün`ü yillar önce tanidigimda da öyleydi, sohbetlerimizde bana sordugu sorularla ve yasama siki siki ve mücadeleci tutkusuyla, bana aydinlanmamda isik tutan, sorularina aranan cevaplarda beni de daha fazla arastirmaya iten, Bilecik/Yenipazar deyince, dieger tüm sevdiklerimden önce aklima gelen, Yenipazara yaklastigimda ve oradayken ilk önce aradigim kisi olmayi basardi. Genellikle ülkemizde, baska düsünmek,yasama dair sorular sormak, Insanin sürü gibi yasayamacagini bilmek ve sürüden ayrilarak, kendi gerceklerinde , kendine özgü, kimseyi kirmadan incitmeden , kendi yasamini kurmak, gercekten zor. Iste Ergün bizim dünyamizin yaninda, bizlerle birlikte, kendi dünyasini kurabilen bir kisi. Onu tanidigim ve onunla beraber olabildigim icin cok memnunum., Ergün gibi birinden, burada yazar arkadasin bahsetmesi, ayni zamanda kendisini de bana yaklastirdi ve sevdirdi. Insanlar istemediklerine "hayir" deyip ceremesine katlanabilmeli, "evet" demek istediklerinde de dediklerinin arkasinda durabilmeli, yarinlari icin hic usanmadan sorular sorabilmeli ve hep daha iyiye, baskalariyla birlikte yasamanin tadini da cikarmayi ve keyfini sürmeyi bilmeli. Iyiki Ergün`ü tanimisim ve ona da buradan, benim dostum oldugu icin tesekkür etmek istiyorum. Dilerdim cevremde daha nice Ergün`ler olsun onlari da tanima ve sevme firsatim olabilsin. Sevdiklerimizin yasarken degerlerini bilelim. Zeki Güven bu güzel gercegi bu kez yazdigi yaziyla bizlere tekrar hatirlatti. Sagolasin Zeki Bey. Hepiniz kalin saglicakla.

Anı yazılarını büyük bir keyifle okuduğumuz, "Yenipazarın Sesi Gazetesi" Köşe Yazarı değerli kalem sevgili Zeki Güven Hocamın güçlü kaleminden yine çok keyifli bir biyografi yazısı... Biyografide tanıtılan portre değerli dostum sevgili Ergün Özmen olunca, bu yazı dizisini okumak da ayrı bir keyif lezzet sunuyor insana... Zeki Güven Hocamın kalemine yüreğine sağlık gönülden kutlarım.... Yenipazar denince; herkesin ilk aklına gelen isimdir sevgili Ergün Özmen. Bunun sebebiyse o eşsiz mütevazi, sevecen, dost canlısı, güler yüzü, engin bilgisi ve yardımsever kişiliğiyle tüm hemşerilerinin gönlünde taht kurmuş olmasındandır. Şiir sevdalısı biri olarak ben o´na,"Şiir Gibi Adam..." derim her zaman. Şiirler tüm insanların kendi duygularını içinde bulabileceği üstün özellikli bir yazın türüdür. O yüzden şiiri okuyan her kişi "bu şiir beni anlatıyor" der ve kendini o şiirin içinde bulur. Sevgili Ergün Özmen´i "Şiir Gibi Adam..." yapan özellikte tam da budur. O´na yaklaşan her kişi onda kendini bulur, tanıdıkça daha çok bağlanır ve onu kendi gibi görmeye başlar. O, bir sırdaştır, küçüğüne abi büyüğüne kardeştir, O´nda yaş takıntısı yoktur çocukla çocuk, büyükle büyük olur, kısacası o herkesin arkadaşı dostudur... Değerli dostum Ergün Özmen ile tanışmamız ve kaynaşmamız seksenli yılların başında ortaokul yıllarıma dayanır. Daha doğrusu o, kendisini hiç görmeden ismi hafızama kazınmış ve tanışmayı hayal ettiğim biriydi. İlkokulu bitirdikten sonra bir yıl ara vermiş benden bir sınıf geride olan kardeşimi bekleyip ortaokula beraber başlamıştık. O bir yıllık süre zarfında köyde kalmış ve babam da yirmi koyun alarak beni çoban yapmıştı. Ben de babama bunu bir şartla kabul edeceğimi bildirmiş, bana bir kaval alması durumunda bunun mümkün olacağını söylemiştim. Bir çarşamba günü babam Yenipazar´a pazara gitmiş ve dönüşte benim o çok istediğim kavalı getirmişti. Aslın da o, kavaldan farklı bir şeydi, ben bunun kaval değil de flüt olduğunu ortaokula başladıktan sonra öğrendim. O turuncu renkli flütü alınca dünyalar benim olmuştu ve babam "bu kavalı sana Yenipazarlı Ergün diye bir abinden emanet aldım ona iyi bak sakın kırmayasın ha..." demişti. Ben de bir yıl boyunca hep o abiyle tanışacağım günün hayalini kurmuştum. Ortaokula başlamak beni onunla tanışmak kadar heyecanlandırmamıştı... Sesimin çok güzel olması öğretmenlerim tarafından hemen farkedildi ve bana teneffüslerde sık sık türkü söyletiyorlardı. Bu durum sevgili Ergün Özmen´in de kulağına gitmiş olmalı ki okul çıkışı beni işyerine çağırıyor elektro sazı eşliğinde bana türkü söyletiyordu. O yaşa kadar elime hiç saz almamıştım ve ona çok özeniyordum. Kısa sürede ben, biraz da olsa sazı çalmayı öğrendim ve o da sazını bana vermiş, saz genelde benim öğrenci evinde kalıyordu. Ondan öğrendiğim iki türkü vardır ki hala her çalıp söylememde onu hatırlarım ve o yıllar gözümde canlanır. Bu türküler"Hacel Obası ve Kör Olasın Suzan Suzi..." dir. Müziğin yanı sıra o, her konuda bilgili kendini geliştirmiş biriydi. Derslerimizde yapamadığımız ödevler olduğunda hemen ona koşardık ve hiç üşenmez bize her zaman yardımcı olurdu. Çok kitap okuyor ve o klasik daktilosunda yazı yazmayı çok seviyordu belli ki edebiyattan da anlıyordu. Ondan öğrendiğim bilgilerle çok güzel kompozisyonlar yazıyordum ve en başarılı dersim de edebiyat ve Türkçe dersleriydi... Bu gün şiir, edebiyat ve müzik alanında bir yerlere gelebildiysem ve bir çok başarılara imza attıysam bunun temelin de bana müziği ve şiiri sevdiren değerli dostum Ergün Özmen vardır... İyi ki küçük yaşlarımda yolum onunla kesişti ve ondan feyiz aldım. Kendisine ne kadar teşekkür etsem azdır her zaman kendisine minnettarım... Uzun yıllardır bir araya gelemesek de sosyal medya üzerinden O´nu ve çalışmalarını takdirle takip ediyorum. Zaman zaman benim de başarılarımı haber yaparak sesimi memleketime duyuruyor ve kurmuş olduğu Radyo Yenipazar´ da ben de "Aşık Ziya İle Gönülden Nağmeler..." programını yaparak hemşerilerimizle hasret gideriyoruz.... Ergün Özmen dostumu anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalacaktır o yüzden sözlerimi burada noktalarken, uzun yıllardır mücadele ettiği sağlık problemlerinin geçmesini temenni ediyor acil şifalar diliyorum... Herkesin mal, mülk, para biriktirdiği şu dünyada, en büyük serveti sevgi ve dost biriktirmek olan Ergün Özmen dostuma sonsuz başarı ve mutluluklar dilerim... Sevgi,saygı ve muhabbetlerimle... Aşık Ziya Var. (10.01.2018)

ERGUN OZMEN´İ BU KİSA SATİRLARA SİGDİRAMAM. O´NU BASARİLARİYLA GORUNCE COK SEVİNDİM. MUTLUYUM. AZİM VE İRADE CALİSMA HEPSİ VAR. Başarılar. Selamlar. İyi ki Yenipazar´da ilk defa çalışmışım.

Zeki hocam, benim de yurtsever yoldaşım, sevdiğim, eylem ve söylemlerine her zaman saygı duyduğum Ergün hocamı o kadar objektif anlatmışsın ki eline, kalemine, emeğine sağlık hocam. Muğla´dan sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Hoşca ve de dostca kalın.

Ergün Özmen; ilkokul arkadaşım zeki, haylaz, serseri ruhlu, güzel yürekli... Biraz yaramaz (bu sebeple kulakları çok çekilmiştir) fikren hiç uyuşamasakta (zira o dar kanatlı tek bakış açılı dar pencerede takılı kaldı :))) ) hala görüşebiliyoruz... Yenipazar deyince akla gelen Yenipazar simgesi özel insanlardan uzakta olsakta hayatı ile ilgili her olayı efsanevi anlatımlarla -bire beş ilavelerle- bize ulaşır daima :) Yaratılıştaki hikmeti çözdüğü an (ki duamız hep bu yönde) mükemmele ulaşacak temiz kalpli güzel yürekli özel bir insan..

Günümüzüm Dervişi Zeki Abinin yazıları hem Türkiye´nin hem de Yenipazar´ın yakın tarihine ışık tutuyor. Her ne kadar yakın tarih desem de, dile kolay en az 50 yıldan bahsediyoruz. Eminim ki Zeki abinin yazıları elli yıl sonra da o zamanın Yenipazarlıları tarafından okunacak. Köşesine taşıdığı fotoğraflar belge niteliği taşıyacak, belki de belgesel olacak. İyi ki Zeki abi var, iyi ki yazıyor ve hep yazacak. Ergün Abi´ye gelince.. Onu pamuklara sarmalıyız. Memleketin için ne yaptın sorusuna en rahat o cevap verebilir. Neler yapmadı ki. Eger kendinize sorarsınız Ergün Özmen benim için ne yaptı diye, mutlaka bir seyler bulursunuz ve mutlaka bir seyler yapmıştır. Emekli etmiştir Ayakkabını tamir etmiştir, boyamıştır. Derdin için üst makamlara dilekçe yazmıştır Türkü söylemiştir Saz çalmıştır Memleket iyi olsun diye devrim yapmaya kalkmıştır Bakkalda sigara çay şeker satmıştır. Paran yoksa veresiye yazmıştır Açsan karnını doyurmuştur Yol iz tarif etmiştir İnternet sitesi yaparak memleket hasretini dindirmiştir Okumayı seviyorsan hikaye yazmıştır senin için. Göl minübüsünü kaçırdıysan arabasına almıştır. Doktor tarif etmiştir Briç öğretmiştir, satranç taşlarını anlatmıştır. Kahvenin önünde mutlaka çayını içmişsindir. Sen tanımıyorsan yaşın küçükse, babana sor o mutlaka tanır, arkadaşıdır kesin. Babanı kaybettiysen git tanış, O´nda babana dair çok sey bulacaksın. Bu güne kadar Yenipazar ve Yenipazarlılar için çok şey yaptı.. Şimdi Yenipazar için en önemli şeyi yapması lazım. SAĞLIKLI VE UZUN ÖMÜRLÜ OLMAK.. Zeki abi ne dersin?