MEHMET SARAÇ


BELKESECE "KALP=SİZ= DİL"

İyi dil - iyi kalp (çok iyi). Kötü dil -kötü kalp (dikkat), kötü dil -iyi kalp (idare eder). İyi dil - kötü kalp (en tehlikelisi)...


              KALP- SİZ- DİL

      İyi dil - iyi kalp (çok iyi)

.       Kötü dil -kötü kalp (dikkat),

        kötü dil -iyi kalp (idare eder).

        İyi dil - kötü kalp (en tehlikelisi)...

         Yukarıdaki değerlerin hangilerine sahibiz bir bakalım. Bunlardan biri bizde mevcut

       . Önce biz nereden ? nereye geldik bir bakalım:

          1) Biz çocukken öküz arkadaşlarımız (birlikte öküz güttüğümüz arkadaşlarımız) vardı.

         Biz bir eşeğe en az iki kişi biner yarış yapardık.

          Rampada bir öküzün kuyruğuna tutunur rampayı öyle çıkardık.

         Okuldan çıkınca kuzuları güderdik. Kuzular satılırken pazarlık bitince alıcı sorardı; ?Çobancılığı kim alacak??

         Ben de gururla on-on beş lira koparırdım; belki de bu bir HELALLAŞMAYDI hayvanlarla...

         Onlarla birlikte büyüdük? acaba onlardan merhameti mi öğrendik??

           2) Biz çocukken, bir kadın bir erkeğin önünden geçmez beklerdi.

         Hele bir kağnının önünden asla geçmez (araba devrilir, kırılır inancı vardı).

         Ama bugün koca yolda yol vermedin yüzünden birbirimizi kesmedik mi?

         Sabrımızı mı kaybettik?

           3) Biz çocukken işten kalan zamanda med oynar, uzun eşek oynar, sek sek oynar, geceleri bez topla futbol oynardık..

      , Mızıkçılık, kavga - dövüş hepsi olurdu ama asla ailemizin haberi olmazdı.

        Barışırdık. Biz uzlaşmayı oralarda mı öğrendik?

            4) Biz çocukken, birbirimize abi, dayı, amca, abla, teyze diye hitap ederdik.

         Bu bize hayata güvenmemizi kazandırıyordu?

         Şimdi bey- beyefendi, hanım -hanım efendi deyince daha mı medeni olduk??

             5) Biz çocukken, kurban kesince kurbanın her yerini yer, ziyan etmezdik.

       Şimdi neden kasaptan but istiyoruz? Acaba kelle - paça, bağırsak, kalp, kafa - dil yemediğimizden mi biz böyle asi olduk?

             6) Biz çocukken ?hoca bu çocuğun eti senin kemiği benim? denirken,

       bugün  çocuğun hepsi benim SAKIN HA dendi de nice bilim adamı, nice profösörün kulağı öğretmeni tarafından hiç çekilmedi mi?

             7) Biz çocukken sakalımız daha çıkmadı, bizim adamlığımıza daha var derken.

       bugün çocuklarımız neden olduğundan 5 yaş daha büyük olduğunu zannederek davranıyor.

             8) Biz çocukken ?mile? oynar, gazoz kapağı oynar birbirimizi üterdik.

       Acaba kaybetmeyi kazanmayı kabullenmeyi orada mı öğrenmiştik??.

              9) Biz çocukken erfana? yapardık. Herkes evinde annesine kimi tavuk pişittirir,

       kimi helva kardırır, kimi yoğurt getirir ,birimizin evinde annesi gözetiminde yerdik

     ; acaba paylaşmayı orada mı öğrendik??

             

            

                                                                                            M.SARAÇ

hamdi paçala
25.01.2017 20:41:01
bence toplumun kendisini sosyolojik olarak irdelamenin vakti geldide bunun hala farkında değil yazar farkına vararak yazmış kendimden parçalar buldum

mehmet sarac
26.01.2017 11:04:23
Emekliliğimde yazilarimda resimlerime Facebook sayfamda tiklama yaparak bana destek olan butun sevenlerime teşekkürler

mehmet saraç
26.01.2017 11:44:49
Adama demişler "arkadaş sen uçarsın", adam demiş "ben nasıl uçarım, kanadım mı var?" yanındakiler, "yok yok sen uçarsın" demişler. Adama vermişler gazı, vermişler gazı... Adam iyice havalanmış. Çıkarmışlar 10 katlı binanın tepesine, "atla, bak nasıl birden kanatların açılacak..." adam "yok yav o nasıl olacak?" demiş. vermişler gazı adama dayanamamış salmış kendini aşağıya, hemde bağırıyormuş: "Açılıyor muyum?!!" diye... arkadakiler gevşe diye bağırıyormuş. adam yere yüz kapak kollar bacaklar açılmış şekilde çakılmış. Yukarıdakiler koşa koşa gelmiş adama bakmışlar, adam ölmemiş. Demişler ki: "Bu mesafede ancak açıldın, 15´inci kattan denersek kesin uçarsın..." Adam demiş beni hemen toplayın... Benim yazarlık böyle bir şey, fazla gaz vermeyin. Bu fıkra benden sıfır üretim... selamlar... Mehmet Saraç

Ahmet TÜRK
4.02.2017 22:04:55
Hocam beni de bir anda çocukluk günlerime götürdünüz, paylaşma dayanışma, eğlence ne dersen vardı o günlerde, örneğin bir kandil akşamı, çocuklar toplanır ev ev gezerdik, kiminden lokma alırdık, kiminden pekmez alırdık, sonra harman yerlerimiz vardı orada sabaha kadar onları tüketir oyunlar oynar eğlenirdik.