Dua, kapı çalmaktır, sonrasına karışmak
haddi aşmaktır.
Mevlâna
Haziranın ilk haftasında Tekirdağ 'da Kiraz Festivali yapılır. Hem kirazlar tanıtılır, hem Trakya kurtlarını döker festival zamanı.
Sanırım 1982 yılıydı... Festival zamanıyla Berat kandili bir araya gelmişti. Erdoğan ağabeyimlerde misafiriz. Akşam yemeğini yedik, yatsıyı Rüstem Paşa camiinde kılayım dedim ev halkına.
Rüstem Paşayı bildiniz mi ?. Kanuni Sultan Süleyman'ın damadı, kızı Mihrimah Sultan'ın eşi. Hayır, hasenatıyla meşhur. Kanuni, kızını evlendirmek için münasip bir vezir aramaktayken Diyarbekir Beylerbeyi Rüstem Paşayı tavsiye ediyorlar sultana. Paşayı çekemeyenlerden bir vezir, haberi duyunca ;
-Sultanım, diyor. İşittim ki kızınızı Rüstem Paşa'ya vermeyi murad etmişsiniz. Zatınızı uyarmak istedim. Paşa, alaten ( cüzzam ) hastalığına dûçar olmuştur. Sonunda nedamet olmaya...
Kanuni, olayı tahkik için Hekim Mehmet Halife'yi görevlendirir. Hekim Diyarbekir'e gider, dönüşünde ;
-Hiç bir arazı yoktur, padişahım, der. İspatı, Paşanın yakasında bir kehle ( bit ) gördüm. Cüzzam olanda kehle mümkünü yok barınamaz . Gönlünüz hoş ola...
Şairin biri, bu meseleyi duyanda almış eline diviti;
Olacak bir kişinin bahtı kavi, talihi yâr,
Kehlesi dahî mahallinde anın işe yarar.
Ezan okunurken girdik camiye. Bir kaç saf cemaat. Namaz kılıyoruz da , aşağıda, parkta, sahilde yapılan eğlencenin Sesi yanıbaşımızda. Çiftetelli havasıyla sünneti kıldık, farz da roman havası... Vitir de hüzzam faslı...Aşağıdaki seslerin tamamı caminin içinde. Meşhur klarnetçi Katil Hasan tam gününde galiba.
Uzun bir Fatiha çekti imam efendi, arkasından ;
-Cemaat dedi, biraz sohbet etmek istiyorum, malum, bu gece Berat Kandil'ini idrak etmekteyiz. İşi olanlar buyursun, kalanlarla devam edelim.
Üç, beş kişi ayrıldı aramızdan. İmam Berat ile anlatıyor. Gecenin öneminden, yapılacak ibadetten... Derken sözü festivale getirdi.
- Cemaat, dedi., şu kıldığımız namaz hoşunuza gitti mi ?Musikî eşliğinde bitirdik rekâtları. Bu memleketin Valisi var, Belediye Reisi var, Müftüsü var. Hiç akıllarına gelmez mi ?. Hiç olmazsa namaz vakti bu gürültüyü susturmayı...
Ben vaazın yazılacak yerlerini anlatıyorum. Varın gerisini siz hesap edin.
Tekirdağ karşılaması havasıyla çıktık camiden.
Avluda imamı bekliyorum. Çıktı, birkaç kişiyle konuştu, yanıma gelince elini tuttum;
- Sizi tebrik ederim , hocam, dedim. Hiç çekinmeden, başıma bir iş gelir mi diye düşünmeden ne güzel anlattınız..
-Sağ olun, Allah razı olsun kardeşim, dedi. Bu bizim vazifemiz. Elbet doğru bildiklerimizi anlatacağız. Ayrıca ben de sizi tebrik ederim.
-Hayrola, dedim, bizim tebrik edilecek neyimiz var ki ?.
-Cemaate göz gezdirdim , dedi, en genç siz vardınız içlerinde ..
Berat gecemiz Berate vesile olsun inşaallah.....
