NE DEDİLER
"Ben Ankara´da iken daima güneşe bakardım. Fakat güneşi ufukta değil Çankaya´da görürdüm. Çünkü asıl güneş Çankaya´daki ATATÜRK denen güneşti." ABD Eski Dışişleri Bakanı Gordell HALL
"Arkadaşlar, yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki o büyük dahi çağımızda Türk ulusuna nasip oldu." İngiltere Başbakanı Loyd GEORGE
"Tarih çok büyük liderler gördü: İskender´i, Napolyon´u, Washington´u... Fakat yirminci yüzyılda büyüklük rekorunu Atatürk, bu Türk oğlu Türk kırdı." Fransız gazetesi.
" Aziz Atatürk, vatan sana minnettardır." İsmet İNÖNÜ TC Cumhurbaşkanı
" Seni sevmek her Türk vatanseverinin milli ödevi, namus borcudur." Celal BAYAR TC Cumhurbaşkanı
"Başın mı dertte, beni hatırla.
Duy beni en sıkıldığın an.
Baştan sona her şeyiyle bu vatan,
Sakın ağlamasın kasımlarda.
Fatihler, Kanuniler ölmez,
İnanın Mustafa Kemaller Tükenmez." Halim Yağcıoğlu
" Sana borçluyuz ta derinden!
Çünkü yurdumuzu sen kurtardın.
Hata yorgun düşmüştük,
Yaralarımızı iyice sardın." Cahit Külebi
" Mustafa Kemal´i düşünüyorum,
Yeleleri alevden al bir ata binmiş.
Aşıyor yüce dağları, engin denizleri.,
Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda,
Işıl ışıl yanıyor mavi gözleri." Ümit Yaşar Oğuzcan
" Atatürk öldü. Barış kubbesinin doğu sütunu yıkıldı. Artık dünyada kimse barışı garanti edemez." Fransız Gazeteci Sanervin
ANILAR
? Tarih 23 Nisan 1920... Ankara´da meclis açılmış. Memleketin her tarafından birçok milletvekili Ankara´ya gelmiş. Yeni gelenlerin bir kısmı Ankara´da hiçbir şeyin olmadığını görünce çekinmişler. Bahsedilen ne ordu, ne hazine, ne otel... var? Bazıları bu davaya inanmamış geri dönmeye karar vermişler.
Atatürk kürsüye çıkmış:
"İşittim ki bazı arkadaşlar yoksulluğumuzu bahane ederek memleketlerine dönmek istiyorlarmış. Ben kimseyi zorla buraya davet etmedim. Herkes kararında hürdür. Bunlara başkaları da katılabilir. Hatta hepiniz de gidebilirsiniz.
Asker Mustafa Kemal tüfeğini eline alır, fişeklerini göğsüne dizer, bir eline de bayrağını alır, bu şekilde Elmadağı´na çıkar, orada tek kurşunum kalana kadar vatanımı savunurum. Kurşunlarım bitince bu aciz vücudumu bayrağıma sarar, düşman kurşunlarıyla yaralanır, temiz kanımı bayrağıma içire içire tek başıma can veririm. Ben buna yemin ettim."
Diye gürleyince herkesi bir heyecan dalgası sarmış. Hiçbiri göz yaşlarını tutamamış.
? İngiltere Kralı Edvard İstanbul´a gelir. Yatı Dolmabahçe önlerinde durur. Küçük bir tekneye binerek rıhtıma yanaşır. Deniz dalgalıdır. Atatürk onu karşılar. Kral rıhtıma çıkarken dengesini kaybeder. Eli kıyıya değer, tozlanır. Bir mendille elini silmeye kalkar. O sırada Atatürk :
"Majesteleri o benim vatanımın toprağıdır. Elimi kirletmez. " Diyerek kralı elinden tuttuğu gibi tekneden söker ,alır.
? Atatürk bir gün Çankaya Köşkü´nde askerleri güreşirken görür. Onları izler. Bir ara başpehlivanı yanına çağırır:
" Beni de yenebilir misin Mehmetçik? "
Pehlivan da Atatürk´e şu cevabı verir:" Sizi yedi devlet yenemedi, ben nasıl yeneyim, paşam! "
? Bir gün Atatürk ile zeki bir genç matematik üzerine konuşurlar. Ata son olarak gence "Sıfır nedir? " diye sorar.
Genç: " Sizin yanınızda ben."
? Atatürk hakkında yurdumuzdaki binlercesine ilaveten yabancı ülkelerde şimdiye kadar 4000´e yakın eser yayımlanmıştır. Tarihte hiçbir büyük insan hakkında kendi ülkesi dışında bu sayıda övgü dolu eser yazılmamıştır.
Notlarımı bir öğrencimin cümleleriyle bitiriyorum: " Herkes seni arıyor sen bir yere saklanmışçasına. Herkes senin sobelenmeyeceğini de ne yazık ki biliyor." ZEKI GUVEN