Yalnızca birey kendini iyi hissetmez, koca bir toplum da hisseder.
Yalnızca birey sevinmez, koca bir toplum da sevinir.
Yalnızca birey gülmez, koca bir toplum da güler.
Yalnızca birey üzülmez, koca bir toplum da üzülür.
Yalnızca birey ağlamaz, koca bir toplum da ağlar.
Yalnızca birey kazanmaz, koca bir toplum da kazanır.
Yalnızca birey kaybetmez, koca bir toplum da kaybeder.
Yalnızca birey dans etmez, koca bir toplum da dans eder.
Yalnızca birey şarkı söylemez, koca bir toplum da şarkı söyler.
Yalnızca birey kafayı çekmez, koca bir toplum da kafayı çeker.
Yalnızca birey bunalıma girmez, koca bir toplum da girer.
Yalnızca birey intihar etmez, koca bir toplum da eder.
Eğer bir birey “kendisini” ve içinde yaşadığı toplum ve zamanı bilemezse varlığının da tehlikeye girdiğini bilemez. Bu körlük ve şaşılık bireysel olduğunda yalnızca o bireyi ve en yakın çevresini ilgilendirir.
Yok ama eğer bir toplum “kendisini”n ve içinde yaşadığı dünyanın ve zamanın ayırdına varamazsa:
Tıpkı “tarih” dediğimiz acımasız öğretmenin tüm dünyaya sürekli verdiği dersteki gibi “geçmiş”in kültür çöplüğünde çürüyüp yok olur!
Tıpkı kendine bakmayan bireyin yüzüne kimsenin bakmadığı gibi koca toplumun da yüzüne hiç bir toplum bakmaz!
Cumhuriyetin “Cumhürriyet” olduğunu kavrayıp içselleştiremeyen toplumun mezarındaysa asla ot bitmez!
Bilmemek de öğrenmemek de ölümcül bir suçtur!
Fikret Yıldırım - Bencileyin
17.06.1948 Bundestag | Königsplatz • Berlin