FİKRET YILDIRIM


DEĞ

.


Doğar doğmaz yaşama ve varoluşa "değ"eriz.

Doğduğumuza "değ"ip "değ"mediğine bakılmaksızın, varoluşumuza "değ"meye başladığımız tekilliğimizle de "değ"ilmeye başlamışızdır artık. Hem "değ"ip hem de "değ"ilerek ışık hızına koşut "değ"işiyoruzdur bundan böyle; "değ"erken "değ"iştiriyor, "değ"ilirken de "değ"iştiriliyoruzdur.

Varlık, varoluş salt "değ"işimse ve yokluk ve yokoluşla sona eriyorsa, tekil varoluşlarımız da "değ"melidir bu evrene geldiğimize.

Kendindeki "değ"işimi "an"layabilmek ne denli olanaksızsa, kendini ve kendi-dışındakini "değ"iştirebilmek de o denli ölçülemezdir.

Öylesine "değ"ki başka ve öteki hayatlara ve öylesine "değ"sinlerki senin hayatına, yaşadığına "değ"sin!

"Değ"sinki, "değ"işimin "değ"mek ile "değ"ilmekten başkaca hiçbir anlam taşımayan bir "değ"er olduğu, tüm bilinçlere "değ"ebilsin!

"Değ"ki varoluşa ve gerçekliğe; varolduğuna ve bu "yalan" dünyaya geldiğine "değ"sin!

"Değ"sinlerki varoluşuna ve gerçekliğine; insanlaşma çabana ve mücadelene "değ"sin!

"Değ"ki "değ"ilesin, "değ"iştirilesin ve her şey salt güzelliğe doğru "değ"işsin!

"Değ"in "ben"in gamlı yaslı göynüne":

"Değ"inki, birbirine "değ"meyen hayatlar yaşanmaya "değ"sin!

Fikret Yıldırım

Görsel | www.uludagsozluk.com