ZEKİ GÜVEN


YENİPAZARCA DEYİMLER


 

                            YENİPAZARCA   DEYİMLERİMİZ 

            Yenipazar´da yaşadığım sürece sıkça  duyduğum, başka yerlerde pek duymadığım deyimleri derledim. Eskilere anımsatmak ve  genç kuşakların söz dağarcığına katkısı olması düşüncesiyle paylaşıyorum. Benim atladığım sizin aklınıza gelen bize ait deyinmleri paylaşırsanız sevinirim.

? Ağzının tadını bilsen cebinde keş taşırsın: Beğenilerinde, değerlendirmelerinde  haklı olmayanlara söylenir. " Adam şunu beğenmiyor." "Boş ver takma kafana. Ağzının tadını bilse cebinde keş taşır."

 ? Alaf  almak, atmak : Telaşlanmak, kızmak, heyecanlanmak    Haberi duyunca alaf aldı zavallı Hatmacık.

? Alıç (köyü) keşiri gibi kızarmak : Mahçup olmak, utanmak,  sıkılmak... (Gölpazarı´nın bir köyü)

? Aman deyen, deyem : Yalvarırım, ne olursun.         "Aman deyen onunla kavga etme, oğlum."

 ? Anan güzel mi senin?: Kendisine ayrıcalıklı davranılmasını isteyen kişilere söylenir.

? Andına deli: Aklına geleni hemen , anında yerine getiren sabırsız kişi.

? Arıcaklar köpeği gibi yatmak : Yola, bele, ayak altına boylu boyunca  uzanmak.

? Az daha okuyup ormancı olamadın mı ? : Mühendis, mimar, kaymakam...  olan birine şaka yollu söyenir. Aslında övgü sözüdür. Tebrikler, aferin anlamında.

      Eskiden köylerde ormancıların yediği önünde yemediği ardındaydı. Devlet tarafından altına bir at ve beline bir tabanca verilmişti. Görevleri ormanı korumaktı. Çok havalı ve itibarlı idiler. 

      Çocuğun biri okuyup kaymakam çıkmış. Köyünü ziyarete gelmiş. Yaşlı bir nine  sormuş: " Kaç yıldır gurbette okuyorsun, oğlum?  Ne oldun okuyup da." demiş. Çocuk da : "Kaymakam oldum nine  demiş."  Bunun üzerine yaşlı nine  kaymakamı ne bilsin: "Oğlum az daha okuyup ormancı olamadın mı?" 

? Bacakları dikmek: Ölmek      " Nihayet bacakları dikmiş. Dünyaya kazık kakacak sandık."

? Bi (Bir) araba : Çok, çok fazla.  "Yaramazlık yapınca babamdan bi araba dayak yedim."  "Ne biçim takım? Sıradan  bir dakımdan bi araba gol yedi."

          "O evden bi araba insan çıktı." 

 ? Bok yeme: Yanlış bir iş yapma, itiraz etme...  Otur oturduğun yerde. Bok yeme.    

? Boyunduruğu yerde kalmak : Öküzü ya da öküzlerini yitirmek.

? Burada başçavuşun beygiri mi osuruyor? : Konuşmamı niye dinlemiyorsunuz anlamında.    "Susun ve dinleyin. Burada başçavuşun beygiri mi osuruyor.

? Çakı bulmuş çocuk gibi sevinmek : Çok sevinmek.

? Çakı gibi : Güzel giyimli dinç, çevik.  

?Çar çur etmek : Toplu bir parayı, fazlaca olan bir malı  çoğu  gereksiz şeylere harcayarak tüketmek, dağıtmak

  ? Çivi gibi, çivi mübarek: Çok soğuk            "Suuçtu Şelalesi´nin  suyu çivi gibi."

 ? Çömleği (çölmeği)kırmak: Düşerken sert bir şekilde g.t üstüne oturmak.

 ? Dazır dazır gitmek: Kızarak, darılarak hızlıca olduğu yerden uzaklaşmak.

? Duman gibi : Hep eskilerden konuşan, eskileri anlatan. "Zeki Hoca Duman gibi başladı gene." Yenipazarlı Duman (Mehmet Dönmez)  eskileri anlatmayı çok severdi. Tarlada, çarşıda yakaladığı kişiye hep anılarını anlatırdı. 

 ?Dingabak gitmek: Sırt üstü geriye düşmek, aniden ölmek.

 ?  Gargası( çükü) düşmek: Göz hakkı olan birine gördüğü şeyden verilmeyince görende oluşacağı sanılan değişiklik. "Al şunu da sen  ye. Gargan düşmesin."

  ? Gicik çıkarmak: Çok sıkılmak.  " Arkadaş, adamın evinde gicik çıkardık."

  ? Gıcık cıkarmak: Çocuk oyunlarında kaybedilen sayıyı geri  kazanmak.

  ? Gıgı çıkmamak: Hiç konuşmamak ve müdahalede bulunmamak.

 ? Gıldır geçmek: Çocuk oyunlarında hedefi vuramamak, ıskalamak.

? Göl panayırı gibi : Çok kalabalık. "Bu hafta pazar Göl panayırı gibiydi."

? G.tü tutuşmak : Telaşlanmak, paniklemek   "Haberi alınca g.tü tutuştu."

? G.tü yememek: Kendine güvenememek     " Hani bahçeyi belleyecektin? G.tün yemedi değil mi ?

? Göynü dönmek: Midesi bulanmak, isteğini kaybetmek, iğrenmek.

? Gözü göğermek : Çok öfkelenmek, öfkeden bilincini yitirmek, ne yaptığını bilememek. "Adamın gözü göğermiş. Kimseyi gördüğü yok."

? Gümbürtüye gitmek: 1)Karışıklığa denk gelerek gündeme gelmemek, konuşulmamak. 

2) Alacak ya da vereceği zaman aşımına uğrayıp unutulmak

 ? Ha bakam de bakam : Hiç durmadan, ara vermeden.   Sabah tarlaya bi girdik. Ha bakam de bakam öğleye doğru on dönüm tarlanın ekinini biçtik.

 ? Ha guzum delisi: Çabuk dolduruşa gelen. 

?  Hadi senin eşeğin kancık olsun: Tartışmayı sürdürmek istemeyen kişinin hadi senin dediğin olsun anlamında kullandığı söz.

?Hayra solumak: Hayır işleri yapmak, iyilik yapmak.

 ? Hıyar diyene tuz  yetiştirmek : Çok yardımsever olmak , başkalarının yardımına koşuşturmak. 

? Hora geçmek: Hoşa gitmek, iyi gelmek, işe yaramak.     "Bu sıcakta bu karpuz çok hora geç

? İnadım inat g.tüm iki kanat:  Fikrini ısrarla değiştirmemek, yaptıklarından, yapacaklarından caymamak, direnmek. "Yani inadım inat g.tüm iki kanat mı diyorsun? "   "Hee."

? İş g.tü yok : Tembel, çalışma arzusu olmayan.

  ?İş kesmek: Birini rahatsız etmek, yormak.                "Oğlum, gocanana iş kesme gel yanıma otu."

 ? Kafa kafaya:1) Üste para alıp vermeden bir malı başkasıyla değiştirme 2) Sattıklarının veya cebindeki parasıyla  aldıklarının parası  aynı olmak

?Kafayı kanırtmak: Kabul etmemek, inatla reddet

 ?Kapıyı erezlemek : Barışma isteği olmamak, ilişkilerini sonlandırmak.

?Kapıyı kıyık bırakmak: Barışmaya açık olmak, ilişkilerinin devamını istemek.

? Karı gibi: Korkak, söylediklerinden dönen, kıvıran. 

? Karılar( garıla, garla)  Mustafası : Genellikle kadınlarla oturup kalkan, onlarla konuşup vakit geçiren erkek.

 ? Karıncanın kardeşi var: Gördüğün çocuğu güçsüz ve yalnız sanma biz de onunla beraberiz, anlamına gelen bir çocuk deyimi.

? Karnı sırtına yapışmak: Çok acıkmak, çok zayıf olmak.

? Kavga kaşağısı: İnsanları birbirine düşüren, tartışmayı kızıştıran kişi.

? Kız çıkarmak: Kız evlendirmek, kızının düğününü yapmak.   "Beş  sene içinde bir oğlan evlendirdim, iki de kız çıkardım." 

Kölek gelmiş gibi : (Hayvanların kuyruğunu kaldırarak bir  sinekten çılgınca kaçması, etrafı koşarak dört dolanması.)  "Kölek gelmiş gibi ne koştuşturuyorsun aga."

? Kör Memet (gibi ): Tuvaletten uzun süre çıkmayanlar; çok ağır iş görenler  için söylenir. İzzet  Mustafa´nın  (İzzet´in Mustafa) eniştesi olan Kör Memet tuvalete girdiğinde çıkmak bilmezmiş. O yüzden tuvalette uzun süre duranlara, bir işi çok ağır yapanlara  söylenir:" Kör Memet gibisin, Kör Mehmet´i geçtin? "

           Kör Mehmet yoksul ve çok zayıf  bir adamdı. Onun bunun hayvanlarını  otlatırdı. En çok İzzetlerin hizmetinde çalışırdı.

           Yusuf Aydın (İzzet Mustafa´nın torunu) anlatıyor:

          "Çocukluğumda her sabah bizim evde tuvalet kavgası olurdu. Ev kalabalık. Sabahleyin erkenden tuvaletini yaptın yaptın. Yapmadın eğer Kör Mehmet tuvalete girdiyse yandın... Hayatta (salon) sıraya geçer Kör Mehmet´in çıkmasını beklerdik. Çıkmak bilmezdi. Damadı olan Hatıp İsmail yani amcam tuvalet kapısında dakikalarca hadi le, hadi le, hadi le  diye seslenir. Gene çıkaramazdı... En sonunda sabrı tükenir; hışımla helaya girer, kolundan tuttuğu gibi sürükleye sürükleye salonun ortasına savururdu."

          Ziyaettin Dönmez anlatıyor: "Küçükken dağdaki tarlamızda çalışan babama öğleyin yemek götürürken Bağcazderesi´nde davar güden Kör Mehmet´i bir çeşme başında boğunu açmış yemek yerken görürdüm. Selam verip geçerdim. Tarlaya gider, dağdan  bir yük odun kesip eşeğe yükleyip köye dönerken o hala boğunu toplamamış olurdu. Çok ağır adamdı rahmetli ço

  ?Kurt çıkarmak: Çok sıkılmak, uzun zamandır eylemsiz kalmak.

 ? langırt !  Köy sandığına teyyare menfaatine: Bir anda çar çur edilip harcanan paralar için söyelenir.  Ne yaptın o kadar parayı? "Langırt ! Köy sandığına teyyare menfaatine gitti."

? Mahmut´un çorabı gibi uzamak, uzatmak : Bir şeyin veya konunun uzayıp durması.

? Mart buzayı (buzağısı) : Fiziksel ve ruhsal  yönden tam gelişememiş delikanlı.

? Merdiveni dik koymak : Zorluk çıkarmak.

 ? Mevlit ( mevlüt) okutmak : Cömertlik yapmak       "Kardeş herkese çay ısmarladın. Mevlit mu okuttun."

 ? Ne arasın? : Yok, hayır .      "Oğlan yardım ediyor mu geçiminize.   teyze ? "         "Ne arasın? O kendi zor geçiniyor. "

 ? O hesap: Onun gibi, ona benzer.          " Köprüyü geçene kadar ayıya dayı diyeceksin. O hesap."

? Oh deyen, oh deyem : Yalvarırım       "Oh deyen onların avlusuna gitme, oğlum."

 ? Osuruğunu kesmek: Tehdit ederek birini korkutmak, susturmak.

 ? Otur oturduğun yerde, g.tünle başınla oynama : Yeni bir girişimde bulunma, maceraya gerek yok; şimdiki düzenini sürdür, koru.

? Pekmezini dökmek: Kanını akıtmak

? Püsküyüt ( bisküvi) çocuğu: Nazik, kibar, dayanıksız genç .     Abilerimize göre 1955-56 sonrası doğan çocuklar. "Oğlum siz püsküyüt çocuğusunuz. Biz sabahları tarhana çorbası içerdik. Kahvaltı nedir bilmezdik." derlerdi. 

? Senin dediğin keşir Hacıköyü´nde yetişir: Söylenenlere inanılmadığını anlatır. " Anlat anlat. Heyecanlı oluyo... Senin dediğin keşir Hacıköyü´nde yetişir."

? Sırtında kazma sapı doğrulmak : Çok dayanıklı, güçlü        " Sırtında kazma sapı   doğrulur. Ben amelelik yapamam diyor."

 ? Sulu dereye götürüp susuz getirmek: Birini kurnazlıkla, zekayla yenmek, kandırmak.

?Tabiayatın (huyun)  kurusun: Bu huyun yok olsun, bu huyunu yaşatma, bu huyunu beğenmiyorum anlamında.

? Taş arabası: Kızılan birini eleştirmek, yermek için kullanılan değersiz bir adamsın der gibi bir söz.  "Hadi ordan anca gigersin .Taş arabası seni."

 ? T.ş.k geçmek : Dalga geçme

? Tekeden süt sağmak : Çok zor işleri yapmak, geçimini her koşulda sağlama becerisine sahip olmak.  "O adam tekeden süt sağar valla."

? Tıpası tutmamak : Bir işi yapamayacağını anlamak, yapmaktan vaz geçmek.    "Tıpan tutmadı degil mi?" 

? Tohumu bozuk: Karaktersiz, düzenbaz , yalancı... gibi kötü huyları olan.

? Tohumuna para saymamak: Onunla maddi anlamda bir ilgim yok. Beni ilgilendirmez, ne hali varsa görsün ...  "Tohumuna para mı saydım? Ne b.k yerse yesin."

 ? Uydum akıllı: Aklını kullanmayıp başkasının sözüyle hareket eden

 ?Yağır bağlamak: Çok kirlenmek, yağlı kir oluşmak. Yara oluşmak    "Adamın şapkası yağır bağlamış."  "Semerin vurduğu yer yağır bağlamış. Eşek acı içinde."

? Yalan sığmak: Yalan söylemek. "Ali yalan sığma bak, tavuklarınız ölür."

? Yarım kilo samandan bir kilo duman çıkarmak : Bir şeyi gereğinden fazla büyütmek, abartmak.

? Yık, ormancı geldi: Sona geldik anlamında. Ya da yasak olan bir şeyi yaparken yakalanan kişiye söylenen şaka sözü. Teslim ol, yakalandın der gibi.

? ... Yorgun domuz eylenmez: Issız, ücra, bakımsız, gelişmemiş ... yer. " Orada yorgun domuz eylenmez (eğlenmez)." 

? Zanzan alayı: Eskiden atlara binerek davet edildikleri köylere giden ve  o  köylerde sazlı , sözlü , meyli eğlenceler düzenleyen  arkadaş topluluğu.

? Zıpçık gibi: Çok zinde, çevik, tay gibi ya da dar giyim anlamında.

 Zeki Güven 01.04. 2018 

Fehime ÖZMEN
9.04.2018 16:50:26
Nardın Sığırını unutmuşsunuz :)))