Çok yerde okuyup duyuyoruz ya hani “dünyayı aileler yönetiyor” diye işte “Coronaviridae” de, bizim için koskocaman olan dünyamıza hükmedecek kadar büyük bir virüs ailesi.
Demek ki, bizim bildiğimiz ailelerin dışında, gözle görünmeyen başka aileler de varmış, bireysel ve toplumsal yaşamlarımıza hükmeden.
Her bir üyesi yaklaşık 20 nm (nanometre = 1 metrenin milyarda biri) çapındaki bu büyük ailenin bir üyesi olan bu bizim dünyaca meşhur SARS-CoV-2 de bu büyük ailenin bir üyesiymiş.
Bu “Coronaviridae” ailesi 2 alt büyük aile, 5 cins, 23 alt cins olmak üzere aşağı yukarı 40 türden oluşan dev bir aileymiş.
İlginç olan ise her iki ailenin de yaşamlarımızı alt üst ederken ancak belli merceklerle görünme yetenekleri.
Görebildiğimiz gibi en az iki dünyadır söz konusu olan: İlki, beş duyu organımızla algılamaya çalıştığımız ve üzerinde bir süre eğlendikten (=yaşadıktan) sonra terkettiğimiz bu maddî dünya ve ikincisi de milyonlarca yıldır var olup fakat henüz yeni yeni bulup da kullanabildiğimiz olağanüstü merceklerle görebildiğimiz virüs ve bakteri gibi, metrenin milyarda biri büyüklüğündeki canlıların yaşadığı öbür dünya.
Algılayıp üzerinde yaşamaya çalıştığımız dünyanın bir çok kültüründe “bu dünya – öbür dünya” ya da "bizim köy - tahtalı köy" diyalektiğiyle salınıp dururken birdenbire global olarak hep birlikte öğrenmek zorunda kalıyoruz ki, öbür dünya denilen adres, gidip de hiç kimsenin geri gelmediği, tek bir mesaj bile gönder(e)mediği bir "yok-dünya"dan başka bir şey değil.
Öyleyse bu kısacık teğet yazımızı şöyle tamamlayabiliriz:
Ey insanlar, insancıklar!
Bu güne kadarki tüm ezberlerimiz bozulmuştur; kutsallarımızı yeniden gözden geçirmeliyiz. Bildiklerimizde ısrar ya da inat edip etmemek her birimizin kendi seçimidir.
Korkalım ama sakın birbirimize sıkı sıkı sarılmayalım, çünkü yok oluruz.
Ölüm hepimizin varlık nedeni, varlığımız da hepimizin ölüm nedeni.
Hem varız hem yok!
Hiç korkmayalım: Hepimiz “bir”iz, hepimiz "hiç".
Fikret Yıldırım
