FİKRET YILDIRIM


GÖLPAZARI'NIN KAVAKLARI

.


Altın sarısıydı yapraklar, halen bugün gibi ayaklarımın altındalar.

Dün gibi burnumda kokusu kavak yapraklarının, yavaş yavaş kış uykusuna hazırlanan toprak ananın kucağına düşerlerken. Ayağımdaki ayakkabılarımı anımsayamıyorum ama üzerinde koşuşturduğum kavak yapraklarının başdöndürücü hışırtısı ve yaprak-toprak karışımı esansı, bunca yaşımdır çıkıp gitmez belleğimden bir türlü.

Ne zaman sonbahar gelse, nerede ve hangi zamandaysam,  usulca kaçıp giderim üç yaşımdaki kendime. Kendime derim ya, aslında hiç bilmediğim kendimdir gittiğim; anılar arşivimin en eski bellek kaydıdır özyaşam albümümün.

Gölpazarı’nın Cengiz Topel İlkokulu karşısındaki kavaklıktır bu masalsı yer; sarının her tonundan yeşilin soluk yüzüne uzanan anılardır gözlerimden öpen.

Deli gibi koşarımdır bir başından bir başına kavaklığın. Bilirimdir kış gelmektedir, her yer kara belenecek, bembeyaz çarşafı örtecektir ruhlarımızı ve yaşam döşeğimizi. Sevinirimdir küçücük çocuk aklımla gelişine beyaz zamanların.

Soğuk olurdur kışı Gölpazarı’nın; sıcacık olurdur küt küt kuzinelerin ruhlarımızı ısıttığı, tarçın kokulu ıhlamur çayı zamanları. Horhor çeşmelerinin sularını dondururdur ama ille de ısıtırdır insan olabilme ayrıcalığının farkındalığını.

Ev sahibimiz rahmetli İsmai Metin amcamızın omuzlarında getirilirimdir kavaklıkta oynamaya, yaşadığım, nefes alıp verdiğim sürece insan sıcağını, sevgi sıcağını asla unutmayayım diyedir; aradan 55 yıl geçse de anımsayayım diyedir.

Sonra sonra zamandır, geçecektir ve seni de alıp oradan oradaya savuracaktır yaşam yolculuğunda. Ve yıllar yıllar geçecek, yine şimdi çoktan rahmetli olmuş babacığınla bir fırsatını denk getirip İsmail Metin amcayı ziyaret edip, geçmişi yad edecek, tatlı ve sıcacık gözyaşlarıyla gülümseyerek yeniden vedalaşacaksındır.

Her sonbaharda, her yaprak dökümünde, zaman nehri içerisindeki bu akıp giden yaşam filminin her tekrarında yeniden üç yaş çocukluğunun yaprak ve toprak kokusuna karışıp ıslak gülümseyişinle bir kez daha kendinle muhabbet edeceksindir.

Her yaprak düşüşü, her bir anın geçişidir; her bir an anılarının en masalsı renklerinin uçuştuğu tatlı bir büyüdür.

Nefes alıyorsan eğer, kurumuş anılarının üzerine damlayan sevgi katrelerinin içini ısıtmasındandır.

Sen de an ki, anılasın, bir sonraki canlara can veresindir!

Fikret Yıldırım