FİKRET YILDIRIM


HİÇLİĞE METHİYE

.


Tırtıl, sabır ve dirençle örer kozayı; ve yine aynı kararlılıkla kendi ördüğü kozayı deler ve bu kez kelebek olarak göğe yükselir.

Tohum, sabır ve dirençle filizlenir; ve yine aynı kararlılıkla devrini tamamlayıp başak olarak başını göğe kaldırır.

Döl, sabır ve dirençle dölüte dönüşür; ve beslenip büyütüldüğü rahme kafa tutarak burayı terk eder ve bu dünyaya gelir.

Her üç örnekte de “öz”, biçim ve yapısını değiştirerek “özne”ye dönüşür. Bu seyir içerisinde sürekli “öz”ünden uzaklaşan “özne”nin “özlem” derinliği ve derecesi ise başlangıç noktasına olan uzaklığı ile anlamlanır.

“Özne”nin “öz”üne “özlem”inin farkındalığı ne denli zayıflayıp azalır ve giderek yok olursa, işte orada da “öz”, artık “köz”e dönüşür ve sonrasında da soğuyarak küllenir.

Ve en sonunda da rüzgâr, bu küllenmiş özü, dağlara ve okyanuslara savurarak zaman yolunda hiçleştirir. 

Fikret Yıldırım 

Görsel | anetteinselberg.com