FİKRET YILDIRIM


İMAN Mİ LİMAN MI

.


İnsan önceleri doğayla ve onun vahşi hayvanlarıyla mücadele etmeyi öğrendi. 

Daha sonra mülkiyetin doğuşuyla daha çok sahip olabilmek için birbiriyle öldüresiye mücadeleyi başlattı. 

Bu iki tümce arasına sığacakların ise başı sonu yok; yersel ve göksel devinimler, felâketler, çok Tanrılı dinlerden tekli dinlere geçişler, akıl ve bilim yolundaki insan ve doğa için öngörülemez ve akıl almaz ilerlemeler sonucundaysa bugün geldiğimizi sandığımız istasyonda insan artık kendisiyle mücadele etme aşamasına geçmiştir. 

Bir yandan inanç ve bilim, din ve felsefe paradigmalarıyla varoluşun anlamını kavramaya çalışırken öte yandan da ölümlülüğünün bilinciyle kara kara düşünmekten kendini alamamakta ve Tanrının ne varlığını ne de yokluğunu kanıtlayamamanın girdabından çıkamayarak yeryüzü üzerindeki tüm canlıların yaşamlarını tehdit etmeye başlamıştır. 

Dinsel şaşılık ve körlüğün yol açtığı dogmalarla bireysel egopatlara teslim olan sosyopat milyonlar, yalnızca kendi yaşamlarını değil gelecek kuşaklarının da yaşam alanlarını çöle çevirmektedir. 

Fizik ve metafizik evrenler arasındaki, başka deyişle akıl ve inanç sarkacının açmazına tutsaklığının sonuçlarına katlanabilmekten git gide uzaklaşarak adalet, eşitlik, sağduyu ve saygı gibi birlikte yaşayabilmenin taşıyıcı sütunlarını birer birer yıkmaktadır.  

Oysa insanın yaşamı çok basit ve açıktır: Gözlerini son kez yumduktan sonra bir daha ne kendini ne de terk ettiği dünyayı görebilmektedir! 

Bir kaç ay sonra kokmasın diye saklandığı topraktan çıkarıldığında geriye yalnızca birbirinden ayrılmış kemikleri kalmaktadır; ortalıkta ne eti ne de ruhu görünmektedir. 

Cennete mi yoksa cehenneme mi gideceği korkusu çoktan toz olmuştur. 

Cennet bu dünyadır, cehennem bu dünyadır.  

Akıl bu dünyadır, ruh bu dünyadır. 

Önce “ol”muşsundur, sonraysa “öl”müşsündür. 

İnsan olabileceksek yalnızca bu bilinç bizleri insan yapacaktır; aksi durumda “Dünya”mızın bir zamanlar üzerinde yaşam olabileceği varsayılan “Mars”tan hiç bir farkı kalmayacaktır.   

Fikret Yıldırım

Cennet-Cehennem Obruğu - Mersin