ŞİNASİ KULA


Kardeşime Kurşun Sıkmam!

Kardeşime Kurşun Sıkmam!


Uzun yıllar önce yaşanmış bir hikâyeden söz edeceğim. Tarihin her döneminde kanlı bıçaklı olduğumuz, ya da böyle olmamamız istendi komşumuz Yunanistan ile. Emperyalist güç ne zaman dara düşse, bu iflah olmaz yarayı kaşıyarak anında ereğine ulaştı. Ulusal Kurtuluş Savaşımızda yine bu ülkenin askerlerini ülkemiz üzerine sürdü malum güçler. Ülkemizin büyük bir bölümünü işgal ettiler. Yunanistan Komünist Partisibelgelerinde yer alan verilere göre, 1921´de Anadolu´nun işgali sırasında Yunan komünistleri, bu işgalin İngiliz emperyalizminin bir oyunu olduğunu savunarak, savaşa karşı çıktılar. İşgalden önce Yunanistan´da bu konuda ?Yaşasın İsyan? anlamına gelen ?Zito i Epanastasis?başlıklı bir bildiri hazırlayıp dağıttılar. Dönemin Yunan hükümeti bu bildiriyi yayan komünistlere karşı müdahalede bulunarak, yüzden fazla komünisti Yunanistan´da öldürdü. Yunan askerleri, aynı bildiriyi dağıtıp, ?Kardeşlerimize kurşun sıkmayız?itirazını dillendirdiler. 1 Ocak 1921´de yaklaşık 200 Yunan askeri, Yunan askeri makamlarınca katledilir. Olay, Yunan Genelkurmay Başkanlığı arşivlerine vatana ihanet olarak geçer...

Tarihte unutulduğunu sandığımız birçok olay günü geldiğinde anımsanır bir biçimde. İşte bu olaydan tam 94 yıl sonra üstü örtülmeye çalışılan olayı Türkiye´den bir şair şamar gibi çarpar kızarmayı bilmeyen yüzlere. Çıkardığı şiir kitabına da yaşasın isyan anlamına gelen ?Zito i Epanastasis? adını veren bu şairin adı Tuğrul Keskin´dir. Ve benim uzun yıllar öncesinden dostum, yoldaşım, kardeşimdir Tuğrul Keskin?

 ?Kardeşime kurşun sıkmam? dedikleri için Yunan Krallığınca katledilen 200 sosyalist Yunan askeri, katledildikleri İzmir İnciraltı sahilinde ilk kez anıldı onun sayesinde. ?Anadolu´nun işgali İngiliz emperyalizminin oyunudur? ve?Kardeşime kurşun sıkmam? dedikleri için İnciraltı sahilinde, mensubu bulundukları Yunan askeri makamlarınca katledilen 200 sosyalist Yunan askeri, şiirin gücü ile ölümsüzlüğe erdiler kısacası. Şu günlerde, ?yaşasın halkların kardeşliği? sloganını atan ve emperyalist bir gücün kucağına oturarak kendilerine devrimci süsü vermeye çabalayan çakma sosyalistlere daha çok gülüyorum şimdi. Dünyayı bölüp-parçalayıp-yönetmeye kalkan o acımasız güce karşı barışı şiar edinmiş samimi ve yiğit insanların 94 yıl önce dünyaya verdikleri bu dersten pay çıkarmalarını diliyorum içtenliğimle. Halkların kardeşliği oyununu oynarken, bölündükçe kurda kuşa yem olunacağı gerçeğini tez zamanda algılamalarını diliyorum?

Şair Tuğrul Keskin´e isimsiz kahramanları tarihe yaldızladığı için teşekkürler?

 

Polis dediğin görevini hakkıyla yapandır!

Topluma ve kentimize karşı duyarlı bir hemşehrimiz (M.Ö) fotoğrafla belgelediği bir haberi tarafıma dün yolladı. Trafik polislerimizle yaşamış olduğum bir olayı köşemde dile getirmiştim anımsarsanız geçtiğimiz günlerde. O yazımdan feyiz alarak duygu ve düşüncelerini dile getirdiği yazısını da bana yollamış sağ olsun?

?Şinasi abi, polislerle ilgili olan dünkü köşe yazını okudum. Ne yazık ki şu zamanda çok az sayıda dürüst ve işini ALLAH için doğru ve dürüst yapan az insan kaldı. Artık parmakla sayılacak kadar belki şehirde! Kentimizde kadar çok magandalar var ki, trafikte onları görmezler ama işine gelmeyen konularda ise hemen yetkisini ve yetkisizliğini kullanılır. Zaten bir aracı sollarken mecburen o aracın süratini aşmak zorundasın ve buda suç değil zorunluluktur. Kendilerini geçtiğin için sana ceza yazan polise bu görüntüleri gönderiyorum. Esas suç işleyenlere önce asli görevlerini yapıp şehri düzenli hale getirsinler. Görevlerini öfke ve kendini haklı yere çıkarmak için yetki kullanmasınlar. Bakalım bu polis aracına ceza kesebilecekler mi? Her zaman Cengiz Topel caddesinde bu kuralı çiğniyorlar vatandaşlar da polisleri görerek park ve duraklamanın yasak olduğu yeri oto park olarak kullanıyorlar. Fazla değil biraz gözlerini açsınlar tüm gerçekleri görecekler yeter ki kin ve nefretçi olmasınlar. Kırım Caddesi, Cengiz Topel caddesi her saniye maalesef böyle! Polis dediğin görevini en iyi ve hakkıyla yapandır??

 

OZANCA

Bindokuzyüzyirmibir yılının ilk günü

İzmir´deyiz ve mavzerler yağlanmakta

Ölüm beklemekte bizleri Balçıklıova´da

Kırılan vahşetin zamanı duramaz burada

Ölüm beklemede bizi pusuda, alçakça? Tuğrul KESKİN