Ölüm, yokluğun varlığını anlatır ve resmeder; yoktan gelip yoğa dönüşü gösterir görebilene.
Ölen yaşamış olandı, yaşayan ölecekti; tek ve en basit gerçeklik buydu.
Olduran ve öldüren neydi?
Olsan da “bir” ölsen de “bir”di.
Değişir gibi görünen ama asla değiş(tirile)meyen bu oyun nasıl başla(tıl)mıştı?
“O” varken “sen” yoktun, “sen” varken “o” yok!
“Sen” ve “ben” yok olunca “onlar” var olacak!
“Yok” “var” iken “var” “yok” olacaksa “var - yok” oyununun ötesi neresi?
İyi ki, “var”sın çünkü ben de “var”ım!
Aslında;
bir “var”mış hiç “yok”muş,
hep “var”mış bir “yok”muş!
Keşke hiç “yok” olmasaydık!
Fikret Yıldırım
Görsel | geo.de