MEHMET SARAÇ


LADESİM LADES OLSUN MU?


LADES

        Teknoloji hayatımızın her alanına girdi. Hayatımızı kolaylaştırdı aynı teknoloji. Bir taraftan sağlığımızı bozarken diğer taraftan da kültürel değerlerimizi yok ediyor.

        Bunlardan biri de yerli tavuklarımızın kemiklerinden çıkan çatal ince kemikle oynanan lades oyunu idi. Tavuk kesilir, kızartılır, parçalanır sofraya konurdu. Yenirken lades kemiği aranır bulan aileden biriyle lades tutardı.

        Oyunun kuralı, karşı tarafa farkında olmadan bir şey vererek aldatma  şeklinde olup , kazanana bir gömlek yada entari neyse kesinlikle alınırdı.

        Bu oyunlar bireyler arasında iletişim, şakalaşma, kaynaşma,  yetenek geliştirme gibi sosyal bağları güçlendiriyordu. Ladese tutuşanlar karşı tarafı yenmek için türlü entrikalar, tuzaklar aldatma projeleri üretirdi.

        Bugün satrançın günah olduğunu tartıştığımız günlerde o günlerin satrancı bence lades oyunuydu. Ama artık bu yam yam tavuklarımız teknolojiyi arkasına alarak yerli tavuklarımızı yok etti. Bizler bulmacaları kahvelerde, oyunlarımızı tek başına bilgisayarda oynuyoruz.

        BİZİM TAVUKLARIMIZ, her hanede yetmiş seksen tane olurdu. Civcivler yumurtadan tavuk yatırılarak çıkartılır , sonrada bin bir emekle, kargadan, doğandan korunarak büyütülürdü.  

         Yumurtlarken bile gıdaklaması bir türkü edasındaydı. Bir hanenin  karşılıksız çalışan ,asgari ücretli çalışanı gibiydi. Her sabah babaanneler altlarına bakar, kaç yumurta olacağı bilinirdi.

        Fakat hesap tutmazdı çünkü çocuklar bakkaldan horozlu şekeri, babalar sigara masrafını çaktırmadan oradan yumurta aşırarak giderirdi.

        Neticede bu yamyam tavuklarla "lades im lades olsun mu?" diyemiyorum...

                                                                                              m.saraç