FİKRET YILDIRIM


NANKÖR

.


Önce kendine nankördür insan.

Zaman nehrindeki yolculuğunda çoktan unutmuştur dünkü kendini; ne zaman, kime nasıl davrandığını, neler söylediğini, yazdığını. O yüzden, hep kendi haklıdır, doğrudur, dürüsttür, onurludur, her şeyin en iyisini bilirdir; hep o iyidir, yardımseverdir, merhametlidir; hep o mağdurdur, mazlumdur, dinini yaşayamayandır; o yüzden, hep o acı çekmiştir, hakkı yenmiş ve değeri anlaşılamayandır...

Oysa “nan” sözcüğü Farsçada “ekmek” demektir; “kûr” da “görmez”, eşdeyişle “kör” demektir. Farsçadan dilimize girmiş bu bileşik ad bile tek başına yetebilmektedir, dilimize de yerleşmiş “nankör” sözcüğünün doğum anını: Kendisine verilen ekmeğe körlük eden.

İnsandır: Kendisine nankörlük eder, kendi kendisine saygınlığını yitirir; eşine, dostuna, arkadaşına, yoldaşına nankörlük eder, kendisine gösterilen saygınlığını yitirir; tarihine, kültürüne ve toplumuna nankörlük eder hain olur; ve giderek “insan” olma erdemine nankörlük eder, gelecek kuşakların daha güzele ve iyiye evrilmesinde yaralayıcı bir engel olur.

Kendisine ve çevresine ve giderek de içinde yaşadığı toplumuna “nankör”lüğü bayraklaştıran ise bu soysuzlaşmasının güç kaynağı olarak da egemen olan güce tapınmaktan başka bir çıkış yolu bulamaz.

Ondan sonra da gelsin “din”, “iman”, “kitap”, “bayrak”, “milliyet” ve “vatan” gibi hamasete teşne değerler ve kutsallar.

“Nankör”lüğün arsızca yüceltildiği son yirmi yıllık toplumsal yozlaşmaya baktığımızda ise artık “bakarkör”lük aşamasına vardığımız gün gibi görünmektedir: Yedi(rildi)ği ekmeğe körleşenin kendisine ve çağına körleşmesi kaçınılmazdır.

Anadolu topraklarında tarih boyunca yediği ekmeğine/vatanına/atalarına körleşmiş nice kültürün tarih sahnesinden hiç bir iz bile bırakmaksızın silinip gittiğini eğer bizler bilemeyeceksek, başkaca kimsenin bilmesine gerek yoktur.

Yüz yıl sonra bugün, bu topraklarda yaşayanlardan bir kaç kişiden başka hiç birimiz kalmayacaktır.

Tek umudumuz, o günlerden bugünlere bakabilenlerin günümüzdeki kültürel “nankörleşme"nin boyutlarını bilimsel aklın gözleriyle görebilmeleridir.

Fikret Yıldırım

Görsel | reitix.com