MEHMET SARAÇ


PAZARCI YOLU

saraç


/resimler/2019-5/31/1655569329327.jpg

      PAZARCI YOLU

        1965-1970 Yılları arası

Çocukluğumun en güzel yılları ve aynı zamanda

 Fakirliğin hemen hemen,  herkesce  yaşandığı dönemdi.

 Çiftçinin  elinin para gördüğü ve en çok da  yorulduğu aylar.

Harman dönemi yani 

Temmuz ağustos ayları olurdu.

Tam da bugünler

 Bu dönemde  çocuklar 

Harman yerinde, tarlada ,çok çalışır ,

Elinden geleni fazlasıyla yaparlardı.

 Büyukler ise ;

Çocuklarına, bu dönem çok çalışırlarsa,

 Onları  harman pazarına götüreceğini söylerdi.

Harman pazarı dedikleri

Harman bitmeden pazarı görmek

 gezmekti

Bir yıl boyunca çalışıp çapalayıp 

Harman yerine döktüğün ürün 

Ancak idare ile aileye  yeterdi

O nedenle o ürüne dokunulmazdı

Bunun dışında

Bazı çocuklar boş zamanlarında

Başkasına ait

Buğday destesinin kalktığı tarlalardan, 

Tırmığa gelmeyen,kırılmış ,dökülmüş

 Tarlada kalmış,

Buğday kellelerini tek tek toplar,

Onları harman yerinde ayrı bir yerde biriktirir, 

Sonra bir sopayla kelleler dövülerek buğday taneleri çıkartılır,

 Torbalara doldurulur,  pazarda satılır, 

Bu paraiar  çocukların pazar harçlığı olurdu

Bu işi kadınlarda yapardi

 Bu işi yapan çocuklar 

harman pazarına gitmeyi hak ederdi. 

Bu yapılan işe "BAŞAK TOPLAMA" denirdi.

  Başak parasına kimse dokunmaz,  

Çocukların para kazanma hevesi ve kazancını,

 Pazarda harcama mutluluğu engellenmezdi.

O yıllar

Bir çocuğun pazara gitmesi çok güzel bir şeydi

  Çünkü pazarın dondurması,

 Kat kat helvası,

 Dahası tam porsiyon köfte yiyemese de, 

Çeyrek ekmeğin köfte yağına bandırılarak yenmesi vardı.

  Yenipazar´ın pazarı çarşamba günüydü.

 Tabiki herkes pazara gidemezdi.

  Köyde biraz maddi durumu iyi olanlar, 

Sabahleyin eşeğine ya da beygirine biner, 

En kısa yoldan

Yenipazar yolunu takip ederek , pazar yapmaya  gider

Öğleden sonra yine aynı yoldan geri dönerlerdi.

 Harman dönemi herkes kırda, bayırda olurdu.

 Kimi ekin biçer kimi hayvan otlatır. 

Çobanların  çantalarında peynir, ekmek...

 Ekin biçenlerin boğunda (bezden çantasında)

 Bulgur pilavı ile kavonozda yoğurt olurdu. 

İkisi karıştırılır, 

 Tahta kaşıkla yenirdi.

 Pazara gidemiyen ailelerin çocukları çarşamba günleri

Özellikle hayvanlarını pazarcı yolu üzeri bir yerlerde otlatırlar, 

Geri dönecek  pazarcılar  beklenirdi.

 Öğleden sonra pazar dönüşleri gözlenir,

 Eşek üzerinde pazardan dönen adam karşıdan görününce

 Bir kişi adama görünmeden geçeceği yol üzerine mendil yada şapka.

 O da yoksa annesinin yazmasını sererdi 

ve saklanırdı 

 Pazarcı kimseyi görmezdi.

 Bu durum bizim yöremizde adetti.

   Pazara gidenler bu durumu bildikleri için son paraları ile de çocuk şekeri alırlardı.

  Pazarcı o serili mendil yada yazmaları görür üstüne birer avuç şeker atardı.

 Şeker yoksa heybesinde ne varsa bir salkım üzüm ya da birkaç erik atardı.

 Adam tepeyi aşana kadar mendiller toplanmazdı.

 Adam gözden kaybolduktan sonra mendiller toplanır içindekiler  paylaşılırdı.

  Bazı pazarcılar şeker almadıkları için ya da heybede vereceği bir şeyi olmadığı için 

Serili mendili görmezden gelir 

Başka tarafa bakarak geçerdi ki ,

O zaman çalılıkların arasında yatanlardan biri bağırır,

  "HEY  PAZARCI,  YOLMANI BIRAK DA GEÇ!"

 Yine de kulak asmıyorsa, ilerideki gizlenen çocuk ekibi.

Ardından kötü söz ederdi...

 O adam gelecek hafta pazar dönüşünde cebi boş dönmezdi.

 Bu yöntemle az da olsa küçük adalet sağlanıyordu...

                                                                                                                        M.SARAÇ