Batı emperyalizminin havasını, suyunu, toprağını, insanının canını kanını, gelmişini, geçmişini, şimdisini ve geleceğini her türlü insanlık dışı komplolarla sömürmekten doyamadığı Orta Doğulu ve Kuzey Afrikalılar, akla hayale sığmayacak yöntem ve maliyetlerle ölümüne çıktıkları Avrupa göç yolculuklarında tüm Avrupalıların ödleri def-i hacetlerine karışıp uykuları kaçarken ve Avrupalılar bu yüzbinlerce insanın kendi topraklarına çıkmalarını engellemek için başta Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere sığınmacıların giriş noktası olan ülkelere büyük paralar vererek bu göçleri ne pahasına olursa olsun durdurmaya çalışırken, Kuzey Yarımküre’deki kabul edilemez çatışmalar sonucunda topraklarını terk etmek zorunda kalan Ukrayna vatandaşlarına ise gözlerini kapatarak kucak açıyorlar.
Peki neden?
Avrupalı ve de bu küresel savaş filminin arka planındaki senarist küresel finans kapital Slav halklarını çok sevdiklerinden mi?
Siyaset, diplomasi, hak, hukuk, insan hakları vb. popülist söylem ve yaklaşımların hepsi de boş laflar ve küresel zaman kaybıdır.
İnsan doğası gereği “benci”dir (egoist). Bu doğrudur ama bu doğrunun hemen arkasında bir başka doğru daha vardır: İnsan aynı zamanda “özgeci”dir de (fedakâr).
Bu acılı ve travmatik günler de gelip geçecek elbette ve bizlerse türümüzün “özgecilik” karakterinin “benci” karakterini yenip terbiye edebileceği o düşsel zamanlara olan umut ve direnişimizden asla ödün vermeyeceğiz.
Çünkü, biz yitirirsek, bu sınırsız ve sonsuz evrendeki varlığımızın yıldız tozlarına geri dönmesi an meselesidir.
Fikret Yıldırım
Görsel | arkitera.com
