FİKRET YILDIRIM


“ŞİMDİ”LİK BİLİNCİ

.


Her şey “şimdi” olup biter.

Ne “geçmiş” var ne de “gelecek”.

“Geçmiş”, otomobilin dikiz aynasıdır, “gelecek” varacağımız hedef, “şimdi” ise hareket halindeyken direksiyondaki sürüş durumumuz.

Dikiz aynasından geride kalanları ve arkamızdan üzerimize gelmekte olanları görüp algılayabiliriz ki, sürüş sıramızdaki dikkatimiz en üst düzeyde olsun. Yoksa “geçmiş”imizin “şimdi”mizi ve “gelecek”imizi yok etmesi işten değildir.

Gittiğimiz “gelecek” ise görünürdeki engel ve riskleri görmemize olanak sağlar ki, burada da hızımız ve yönümüz hayatî önemdedir.

“Geçmiş”, mutluluk, acı ve pişmanlıklarımızın ve de er ya da geç unutulmaya yüz tutan deneyimlerimizin yok olup gittiği, geri dönüşsüz bir sınırsız sonsuzluk. “Ayrık otu gibi sürer geçmiş gelende” diyor Melih Cevdet Anday bir şiirinde. Bu otlar, görüş ve hareket yeteneğimizi engeller, sürekli bakımını yapıp temizlemezsek yolculuğumuz da sıkıntılı geçer. Çünkü “geçmiş”, kurtulunması çok güç olabilen ezberleri barındırır, bilinenlerden kendini sıyırmak son derece güçtür.

“Şimdi”, sürekli tehdit altında var kalma dikkatine ve döğüşmeye hazır direnç ve dayanç dayatan bir duruş.

“Gelecek” ise gelmekte olan değil, gitmekte olduğumuzdur; görünen ve kaçınılmaz olan ölümün dışında sürekli tehlikeler ve tehditler barındırandır.

Özcesi “şimdilik bilinci”, “geçmiş” ve “gelecek” aynaları arasında görünüp kaybolduğumuz yaşam sahnesindeki koordinatlarımızı en mükemmele yakın ölçümleyebileceğimiz bir kozmik noktadır.

Çünkü bir kez görünür, sonsuza dek kayboluruz.

Fikret Yıldırım

Görsel | evrimsgaci.org