MEHMET SARAÇ


ÇANAKKALEDEN LİBYAYA SONTUR DEDENİN HİKAYESİ

saraç


 SONTUR DEDE -belkese köyü 

İlkokul  5. sınıftayım sene 1969 yılları,

Belkese köyü,

O zamanlar 1800lerin sonu ile 1920 ler arası 

Uzunca süren kanlı savaşlar sonunda

Koyümüzden cepheye gidİp ,

Onlarca kişiden evine dönen

Sadece bir kaç kişi vardı

İlk okul öğretmenimiz tarih dersinde 

Savaşlar konusunda ödevler verirdi

Bız de canlı tarih onlara koşar sorardık

En çokta bilgi aldığımız

lakabı sontur olan Rıza dedeydi

Rıza  Bayrakçı

Rıza dedenin gençliği adeta savaşlarda geçmişti

Çanakkaleden sakarya savaşına

En çokta ;

Libya  trablusgarp cephesi onu etkilemişti

Onun için çok gavur askeri öldürmüş derlerdi.

Verilen her ödevde ona koşardık 

Sakarya ,Çanakkale .Büyük Taarruzu

canla başla bizim arkadaşlara anlatır,

Onu heyecanla dinlerdik.

Rıza dede oğullarından ayrı,

 Onlara yakın iki katlı tek odalı 

Kerpiç  bir evde yalnız kalırdı,

Yaşıda o zamanlar yetmiş seksen arasıydı

O odaya ilk  girdiğimizde gördüğümüz

Ağaçtan bir ranza,

Üzerinde eski bir yatak

Onun üzerine otururdu

Duvarda asılı  büyük bir kılıç ve

 Yanında İSTİKLAL madalyası

Kapı arkasında da mavzer silahı asılıydı..

Rıza dedeye

 Sakarya savaşnı

Yada Çanakkale savaşını sormaya gittiğimizde

ilk önce bize şunu sorardı;

Çocuklar;

Trablusgarp savaşını kitap yazıyormu diye

O savaşta var Tarih kitabımızda derdik

Peki resim de varmı derdi

Ataturk ün at üstünde bir resmi vardı

Oğlum o savaşı bi oku bakalım derdi 

Birimize okutur dinlerdi

Okuması yoktu herhalde

Sonra kitabı eline alır resme bakardı

Çocuklar benim esas savaşım buradaydı

Komutanımız binbaşı Mustafa Kemal Paşaydı

Nasılda  düşmana aslanlar gibi saldırmış

,Aslanlar gibi de döğüşmüştük

Merminin bittiği yerde  şu duvardaki kılıç varya 

Bu seferde onunla çarpışırdık

Ama çocuklar bizim düşmanımız çoktu

.İngiliz ,Fransız ,İtalyan,

En kahpeside şu yerli araplar yokmu

Geri çekilmek zorunda kaldık.

Paşam bize geri çekil emri verdi

Çok askerimiz kırıldı .

kayboldu çöllerde

Çok azımız vatana döndü

Ah çekip

Bir iç geçirdikten sonra

Bizim sorumuzu cevaplardı..

Anlaşılan

Trablusgarp(Libya) aslanı Rıza dede

halen hırsını alamamış

nefretini atamamış…

SAVAŞ SONRASI

Bir 1 kişi, oturuyor, ayakta, anıt ve açık hava görseli olabilir

(FOTO TEMSİLİ RIZADEDE DEĞİL)

Rıza dedenin bize söyledikleri yanında

 Bize söylemedikleride varmış

Onuda arkadaşlarından duyduk

Gençliğinin büyük bir kısmını cephede geçiren

Sontur dede;

Savaşlı yıllar bittikten sonra

Küçükbaş koyun keçi yetiştirmeye karar vermiş

Köyün uzağına bir saya yapmış

Çobanlığınıda kendi yapıyormuş

Birgün;

Sayasında öğle hayvanlarını yatırmış

Çoban odasında otururken

Sayaya üç atlı kaçakcı  yada o zamanın diliyle eşkiya gelir

Biz Taraklıya gidecez ama yolu kaybettik derler

Rıza dede o zamanlar daha genç

Askerliği bitmiş

Savaş da bitmiş

Gayet rahat

Onlara yolu tarif eder

Bizim karnımız aç derler

Tamam der

Sayada ne varsa peynir yoğurt ekmek getirir önlerine

Biraz sonrada bize para da lazım derler

Rıza  dede benim param yokki der

Yalan söyleme üstünü arayacaz senin derler 

Rıza dedeyi kollarından  tutarlar

Üstünü aramaya başlarlar

Rıza dedenin üzerinden gümüş tütün tabakası

,çakmak ,çakı bişeyler bulurlar ve alırlar

Tam atlarına binip gidecekleri sıra

Birisi RIZA DEDENİN PARMAĞINDAKİ GÜMÜŞ YÜZÜĞÜ GÖRÜR

Tekrar geri  dönerler ve onuda çıkar derler

Rıza dede canımı alın ama

Yüzüğümü asla almayın der

Ama dinlemezler 

Zorla birisi parmağından çıkarır ,yüzüğü

Koyar cebine,

Atlarına  biner giderler

Rıza dede  bunu kabullenemez

Daha önce yol tarifini verdiği için nereye gideceklerini hesaplar ve hızlıca 

yaya köye gelir

Mavzerini kapnın arkasından alır

Kestirme yollardan onlardan önce

 Geçecekleri yolun kenarına pusu kurar

Bekler onları.

 Mavzeri elinde

.Bakar

Adamlar atları üstünde konuşa konuşa geliyor

Bekler tam yaklaştıklarında bağırır

KOLLARI KALDIRIN YOKSA VURURUM

ADAMLAR ONUN  DEDİĞİNİ YAPARLAR

DERKİ;

BENİM YÜZÜĞÜ ALAN

ATTAN İNSİN ÜÇ ADIM BANA YAKLAŞSIN

 O ADAM KORKARAK ATTAN İNER YAKLAŞIR

RIZA DEDE

TEK KURŞUNLA ALNINDAN VURUR

ONU GÖREN DİĞERLERİ GÜMÜŞ TÜTÜN TABAKASINI VE

 ALDIKLARINI YAVAŞCA YERE KOYVERİRLER

Diğerlerine siz gidebilirsiniz der

Cesedi bir tarlaya gömer ve köyüne döner

Birkaç ay sonra bir çiftci tarlasını sürerken cesetin kemikleri ortaya çıkar

Tabi köyde savaşa gidipte geri dönemeyen onca insanın yakınları toplaşır 

Cesetİn sahibini  araştırmaya başlarlar

Köyün kadınları toplaşır

Cesedi köyden sanıp

 başlar  ağlamaya 

Ağıt yakmaya 

Bunu duyan Rıza dede gelir

Bu ceset bu köyden değil der

Ben iyi biliyorum der

ve toplanan kadınları  dağıtır

Trablusgarp  (LİBYA)aslanı Rıza dedenin

Allah günahlarını affetsin.                          

 M.SARAÇ

 

.

 

 

Hamdi PAÇALA
20.10.2020 13:27:23
Saraç tamam matematiği anladıkta eğitimini aldın hoca oldun , bu yazarlığı ne mere öğrendinde yazmaya başladın çok beğeniyorum yazdıklarını.GENÇ ten arkadaşın Hamdi