Bu soruyu benden önce, sorunun muhatabı arkadaşlarımız sormalıydılar aslında! Bir kentin valisi alenen gazetecileri hedef alarak ?ahlaksızlık yapıyorlar? dedikten sonra bu kentin sekiz yerel gazetesindeki ve iki televizyon kanalındaki tüm medya mensupları anında sormalıydılar hem de!?Kim bu ahlaksızlık yapanlar??Demeliydiler ve açıklama beklemeliydiler. Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu meydan projesine eleştirilerde bulunan gazetecilere ?ahlaksızlık yapıyorlar? diyen Vali Güngör Azim Tuna`ya sert yanıt verdi diye bir habere de güldüm kendi kendime. Açıklamadaki o sert ifade nerede diye yarım saati aşkın süre açıklamayı defalarca okumak zorunda kaldım. Mademki bu kadar sert biçimde hesap soruldu, Vali Bey kesinlikle o gece taşikardileri ile uyanmıştır defalarca dedim önce. Lakin açıklamanın ilk paragrafını okuduktan sonra Perşembenin gelişinin Çarşambadan belli olacağını bilmeliydim diye kızdım kendi kendime! Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulunun sert (!) açıklaması bakınız şöyle başlıyor; "Eskişehir kamuoyunun, dolayısı ile basınımızın gündeminde olan Kent Meydanı konusunda yerel medyamızın yaptığı yayınlara ilişkin, Eskişehir Valisi Sayın Güngör Azim Tuna´nın bir gazetede yer alan açıklamaları üzüntü ile karşılanmıştır??
Vali Bey yine de sinirine yenilmeyip insaflı açıklama yapmış bakınız son cümleye;?Bazı gazetelerin köşe yazarlarının yazmış olduğu yazılara bakın. Ne kadar vicdanlı, ne kadar insaflı olduğuna herkes karar versin. İnsanları yanlış yönlendiriyorlar, ahlaksızlık yapıyorlar. Bunu gözlerine sokmak lazım?? Hani Allah´a şükür öfkesinin esiri olup sadece gözlerine sokmak lazım demiş!
Kimi kastettiği, kime nasıl bir yaptırımda bulunacağı beni ilgilendirmiyor! Bu konu hakkında yazanlar, görüş bildirenler ve hedef olanlar kendilerini zaten biliyorlardır. Susmak yerine yaptıkları işin doğruluğuna inanıyorlarsa gerekli açıklama ile yanıt vermeliydiler şimdiye dek. Ama benim bu yazıyı yazmamdaki yegâne neden vali beye bir hatırlatma yapmaktır sadece. Yakın bir geçmişe gidelim zaman tünelinden ve ?Gezi Olaylarında? Sayın Tuna´nın yaygın medyadan bir meslektaşımızla haftalar süren zıtlaşmasını anımsayalım. Kontrol edilemeyen öfkenin, haklıyken insanı nasıl haksız konumuna düşürdüğünü anımsatalım! Kamuoyu önünde haksız konuma düştüğünde ise olayı lehine çevirmek için aylarca uğraştığını bir kez daha anımsatalım! Ve konumunuz gereği canınızı sıkan her olayda vatandaşın hiçbir yerine hiçbir şeyi sokmak gibi bir hakkınızın olmadığını anımsatalım! Bu ülkenin Cumhurbaşkanı da dâhil, eğer bir haksızlığa ya da ağır bir ithama uğramış ise kişilerden hesap soracağı tek bir adres vardır; YARGI!
Önce Diyanet, sonra Müftülük bakalım ne diyecek?
Yaşar Nuri Öztürk, Türkiye´nin yakından tanıdığı bir din adamıdır. Yaptığı radikal çıkışların hiç birisine muhatap kişi ve kurumlardan karşılık verildiğine tanık değiliz daha! İnanılmaz bir bilgi kirliliğinin yaşandığı ülkemizde olağanüstü bir kavram karmaşası yaşanmakta ne yazık! Birinin beyaz dediğine, karşısındaki siyah diye iddiada bulunuyor resmen. Fakat konu bahsi olan bu açıklama yeri yerinden oynatacak düzeyde gerçekten. Bakınız ne iddia ediyor Yaşar Nuri Öztürk?
?Kandil geceleri: Mevlit, Regaip, Miraç, Berat kandil geceleri Kur´an´da ve sünnette yer almaz. Bu geceler Hz. Peygamberimiz zamanında ve dört halife döneminde kutlanmamıştır. Kuran´da ve sünnette yer almayan uygulamalar din dışıdır. Kandil geceleri Emevi döneminde kutlanmaya başlanmıştır, Emevi-Arap âdetidir. Arap´ın âdetini kutsamak, kutlamak Müslümanların işi, görevi değildir. Kandil geceleri adı altında bazı geceleri kutsal ilan etmek, o gecelerde edilen tüm duaların veya tövbelerin mutlak kabul göreceği, işlenen tüm günahların af olacağını söylemek, Kur´an dışı, din dışı inanıştır. Bu gecelerin kutlanması açık bir bid´adtır. Bid´adlar dinde yozlaşmaya yol açar ve günahtır. Kandil geceleri denen Emevi âdetini dinimize ilave etmeye çalışarak kutlayanlar, sevap kazanmak veya günahlarından arınmak bir yana günah işlemektedirler??
Diyanet belki bizim yazımızla ilgilenmez. Lakin en azından Eskişehir Müftülüğünden bu konu ile ilgili bizleri bilgilendireceklerine olan inancımızı koruyalım! Eğer susuyorlarsa Yaşar Nuri Öztürk´ün açıklamasının doğruluğunu kabul etmek anlamına gelir bu, başka açıklaması da olamaz!
OZANCA
Seni bildim bileli
Ey balçık dünya
Başıma nice belâlar geldi
Nice mihnet, nice dert
Seni sırf belâdan ibaret gördüm
Seni sırf mihnetten, dertten ibaret?
İsa`nın yurdu değilsin sen
Yayıldığı yersin eşeklerin
Nerden tanıdım seni bilmem ki
Nerden parçası oldum bu yerin
Sus yeter artık
Var git yokluğa haydi
Yoklukla yok ol
Git, yokluklardan tanı
Yokluktan var olanı?
Mevlana Celaleddin Rumi
