FİKRET YILDIRIM


YA EŞEK BU SEFER SUDAN GELMEZSE

,


"İt ürür kervan yürür", "kervan yolda düzülür"se;

"bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur", 
"kekliği düz ovada avlarlar"sa;

"ayıdan dost, kurttan post olmaz", 
"kocayan kurt, itin maskarası olur"sa;

"deveye boynun neden eğri diye sormuşlar, nerem doğruki demiş",
"fare deliğe sığmamış, bir de kuyruğuna kabak bağlamış"sa;

"alacağına şahin, vereceğine karga", 
"hem nalına hem mıhına"ysa;

"hangi tavuğun darısı çoksa onun civciviyim",
"ahırda yatıp düşünde padişah görür"se;

"dağı görür tavşan, suyu görür balık olur",
"kurtla güler kuzuyla ağlar"sa;

"dağdan ayı gelir, öküzü ahırdan çıkarır",
"kurdun adı çıktı, çakal dünyayı batırdı"ysa;

"kılık kıyafet, köpeklere ziyafet",
"saldım çayıra, Mevlâm kayıra"ysa;

"deveyi düğüne çağırmışlar, dudağım kalın söyleyemem, tabanım büyük oynayamam", 
"sineğe kavağa yaslanırken 'ne yapıyorsun orada' diye sormuşlar, o da 'kavak bana yaslanıyor, demiş"se;

"eşek, eşeğin gerdanını yalar",
"koyun sürüsüne kurt parasız bekçilik eder"se;

(....)

Daha ne deselerdi senin ataların yaşam deneyimlerini sana aktarmak için!

Doğayla bu kadar iç içe yaşayıp ustaca gözlemlemiş ve küpe olsun diye takmış bunca cevheri yüzyıllardır kulağına.

"El elin eşeğini türkü çağırarak arar"mış; eşek gideli çooook oldu.

Sen bırak türküyü de istediğin kadar uzun hava okusan, bulamayacaksın bu gidişle! Bu sefer kaçan eşek senin eşeğin!

"Demir tavında dövülür"müş, tarih de seni dövecek!

Hem de "eşek sudan gelinceye dek"!

Fikret Yıldırım

Görsel | www.mandiratimes.com