FİKRET YILDIRIM


YAŞAMAK TERCİH ETMEKSE

.


Her verilen karar bir öldürmedir aslında; diğer bütün seçenekleri silip atmışsındır.

Her söylenen sözce bir öldürmedir aslında; diğer bütün sözceleri dile getirmemişsindir.

Her yazılan sözcük bir öldürmedir aslında; diğer bütün sözcükleri gizlemişsindir.

Her çıkarılan ses bir öldürmedir aslında; diğer bütün sesleri yoksamışsındır.

Her gösterilen davranış bir öldürmedir aslında; diğer bütün davranışları göstermemişsindir. 

Böyle daraltılmış bir eylemliliktir yaşam dediğimiz. 

Sürekli ve hiç durmamacasıya kararlar almak zorundayızdır, var olabilmek ve var kalabilmek için. 

Konuşurken, dinlerken, yazarken, okurken, bakarken, görürken, yerken, içerken, severken, öfkelenirken, özcesi tüm seçimlerimizde hep bir vazgeçme durumundayızdır.  

Tüm bu seçimlerimizi yaparken zaman, mekân, kültür, yaş, cinsiyet, öğrenim ve eğitim düzeyi vb. saymakla bitmeyecek denli etkenin biraradalığı belirleyicidir. 

Birey olarak sınırlı sonluluğumuz, öznel ve nesnel koşulların olasılık hesaplamalarıyla daha da karmaşıklaştırdığı kişisel öykülerimizi yazarkenki yalnızlığımızı kimi zaman katlanılamaz durumlara getirebilir. Bir yandan istek ve arzularımızı, gereksinimlerimizi ya da içgüdüsel dürtülerimizi doyurmak için kısa ya da uzun erimli mücadeleler verirken, öte yandan da nesnel koşulların dayatmaları sonucu içinden çıkılamayacakmışız gibi görünen psikolojik labirentlere girdiğimiz düşünce ve hislerine kapılabiliriz. 

Seçimlerimizi yaparken ne denli özgürüzdür? 

Yeri ve zamanı seçmediğimiz bu dünyevi sahnedeki bir ömürlük rolümüzü oynarkenki en temel ve birincil önceliklerimiz neler olacaktır? 

Ne biz ailemizi, ne ailemiz bizi ne de kendimizi seçebilirken, seçebilmek seçeneğimiz sunulmamışken, bizleri yönetmelerini seçtiğimizi sandığımız ve yaşamlarımızı ipoteklettirdiğimiz yerel ve ülkesel yönetici kadroları, hangi koşullar altında görevlendirdiğimizin bilincinde olmamamızın ağır yükünü ödemeye hazır olmak basit bir bireysel hesap kesme olarak kabul edilebilir mi? 

Kitleler mi iktidarlarını seçer yoksa iktidarlar mı kitlelerini seçer ya da kendilerini seçtirtirler? 

Eğer örgütlü ya da örgütsüz hiç bir güç, muktedirin illüzyon ve manipülasyonunun önüne geçemeyecekse kitlelerin özgür seçimlerinden söz edebilmek olası mıdır? 

Yaşamak tercih etmekse tercih edememek nedir öyleyse?

Fikret Yıldırım

Görsel | Google