ŞİNASİ KULA


Kim takar havai fişek yasağını?

YAZIYORUM


Kim takar havai fişek yasağını?
 
Odunpazarı Kaymakamlığı tarafından alınan karar gereği, bazı bölgelerde havai fişek atılması yasaklandı.” Aynen böyle yazıyor haberde… Bazı bölgeler olarak da, Orman ve Su işleri 5. Bölge Müdürlüğüne bağlı olan Kanlıkavak Parkı, Kent Park ve Şehri Aşk Adası ve Meşelik Ormanlarının bulunduğu alan gösteriliyor. Belirtilen yasaklara uymayanlar Kabahatler Kanunu gereğince emre aykırı davranıştan 189 TL, gürültü yapmaktan 92 TL, para cezasına çarptırılacak diye açıklama da ekleniyor tabii. Yetkililer, vatandaşların bu yasağa uyması gerektiğini ifade etti” diye bir de son cümle var aman bunu unutmayalım! İnanın havai fişek yasağı ile internetten araştırma yapsam da net bir sonuca ulaşamadım. Baro Başkanımız Sayın Rıza Öztekin'e danıştığım kadarı ile Valiliklerin takdirinde olduğunu öğrendim. Bu yüzden kentten kente değişiyormuş alınan kararlar. Odunpazarı Kaymakamlığının aldığı karar çevreye duyarlı tüm yurttaşlarımız gibi beni de mutlu etti. Ama sorun o kararların alındıktan sonraki safhasındadır. Yani bu karara uymayan kurum ve kişiler üzerindeki yaptırımlardır. Ortada sadece bir para ödeme cezası var ise bu asla ve asla caydırıcı olmaz. Havai fişek gösterisini kafaya koymuş birinin 291 TL ceza vermekten korkmayacağını ilkokul çocukları dahi tahmin ederler. Önümüzdeki günlerde havalar ısındıkça kır düğünleri dâhil, bayram kutlamaları dahil ortalık savaş alanına dönecek göreceksiniz. Her zaman olduğu gibi gecenin bir yarısında hasta insanları, sınava girecek gençleri, sabah erkenden nöbetine gidecek bir emekçiyi, sokak hayvanlarını ve mazlum kuşları zerre kadar takmadan havai fişek gösterilerine başlayacaktır birileri. 155'e telefon edenler de gerekli izni almışlar” açıklamasını duyup kaba etlerinin üstüne oturacaklar bu böyle…
 
Sayın Valimize bir hatırlatma!
 
Geçtiğimiz yıl gazetecilerle buluştuğunuz bir sabah kahvaltısında söz istemiştim ve genel bir sorunun altını çizmiştim. Havaların ısınması ile birlikte mahalle düğünlerinde(artık köy kalmadı malumunuz)gecenin bir yarısında, binlerce kez silah atıldığını dile getirmiştim. O günden bu güne değişen hiç ama hiçbir şey olmadı! Yine 13-14 yaşlarındaki yeni yetmelerden başlayarak, 50-60 yaş insanına dek yurdum insanını kovboy filmlerinde olduğu gibi havaya ateş etmeye devam ediyor. Eskişehir kaynaklı en çok cinayet haberinin hangi bölgelerden geldiğini yetkililer çok daha iyi biliyorlardır eminim. İşte size açık adres o zaman. Bu gölgelerdeki köy düğünleri hala Teksas'ı anımsatan sahnelerle doludur. Kuru sıkı da olsa, gerçek de olsa insanlar bellerinden çıkardığı tabancaları gecenin bir yarılarına dek şakır şukur sıkmaya devam etmektedirler. Alo Jandarmanın numarası 156 bunu biliyoruz. Orayı aramamız önerilebilir ama gerek yok. Jandarma karakolunun bu mahalleye uzaklığı zaten en fazla 800 metre. Atılan her mermiyi tek tek sayabilecekleri kadar yakın hem de! Bunu hala gelenek olarak saymak, bu sözde geleneğe saygı göstermek çağdaş bir kente ya da ülkeye ne denli yakışır? Bu sene başından itibaren işin sıkı takip edilerek, artık böylesi çağdışı görüntülerin yaşanmamasını sağlamak değerli yöneticilerimizin tasarrufu altındadır. Diliyorum ki hayal kırıklığına uğramayız artık. Çünkü silah denen iğrenç aleti her önüne gelenin taşıdığı bir ülkede ne demokrasiden, ne adaletten, ne de çağdaşlıktan söz etmenin hiçbir anlamı yoktur…
 
DIŞARDAN GAZEL
 
Ölüm yeni bir başlangıçtır…
 
Esgroup ailesi çalışanlarından ardı ardına yaprak dökümü yaşayanlar oldu. Gazetemizin deneyimli ve başarılı tasarımcısı, sevgili kardeşim Ali Çalık Cumartesi günü annesini Ümmühan Çalık'ı kaybetti. Rahmete kavuşan Ümmühan Çalık Karapazar Köyü'nde toprağa verildi. Aynı gün kameraman arkadaşımız Mustafa Demiral'ın annesi Feride Demiral'da Asri Mezarlıkta toprağa verildi. Cenaze namazı öncesi imamın şu sözleri kulaklarımda çınladı durdu; ölüm yeni bir başlangıçtır…” Yeni başlangıçta iki annemize de nurlu bir süreç diliyorum.
 
OZANCA
 
Silahlara Veda
 
Veda etmiştim artık silahlara elveda
Yelkenler açıyordum tertemiz bir dünyaya
O ben değildim artık gaddar olan ilmimin
Örtmüştüm üzerini topraklar saçıyordum…
 
Sadık Yahşi